Belçika’da iş yerinde ayrımcılık şikayetleri rekor kırdı: “Fena değil, ama yaşlı ve siyah”
Brüksel’de iş yerinde ayrımcılık şikayetleri 2024’te son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Irk ve yaş temelinde ayrımcılığa uğrayan Natali Tshepupu’nun davası, iş dünyasında süregelen önyargıları gözler önüne serdi.

Belçika’da iş yerinde ayrımcılık şikayetleri rekor kırdı: “Fena değil, ama yaşlı ve siyah”
Brüksel’de iş yerinde ayrımcılık şikayetleri 2024’te son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Irk ve yaş temelinde ayrımcılığa uğrayan Natali Tshepupu’nun davası, iş dünyasında süregelen önyargıları gözler önüne serdi.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de iş yerinde ayrımcılıkla ilgili şikayetler rekor seviyeye ulaştı. Unia’nın verilerine göre sadece 2024 yılında 208 kayıtlı iş yeri ayrımcılığı dosyası açıldı. Bu sayı, son yıllarda görülen en yüksek rakam olarak dikkat çekiyor. Uzmanlara göre artışın temel nedenleri arasında toplumda farkındalığın yükselmesi, vatandaşların haklarını daha iyi bilmesi ve yasal süreçlere başvurma cesaretinin artması bulunuyor.
Sembol Dava: “Fena Değil, Ama Yaşlı ve Siyah”
Kamuoyunda en fazla ses getiren vakalardan biri Natali Tshepupu’nun başına gelen olay oldu. Mayıs 2022’de Grimbergen’de bir muhasebe firmasına iş başvurusu yapan Tshepupu, kendisine yanlışlıkla gönderilen iç yazışmalarda İnsan Kaynakları çalışanının şu ifadelerini gördü: “Fena değil, ama yaşlı ve siyah.”
Bu sözler üzerine açılan dava, mahkeme tarafından ayrımcılık vakası olarak değerlendirildi. İşveren hem yaş hem de ırk temelli ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle suçlu bulundu ve Tshepupu’ya 20 bin Euro’yu aşkın tazminat ödenmesine hükmedildi. Tshepupu, “Ebeveynlerimizin nesli haklarını savunmaya korkuyordu. Biz ise çok daha bilinçliyiz, hakkımızı aramaktan çekinmiyoruz” diyerek toplumdaki değişime dikkat çekti.
Ayrımcılık Rakamları Endişe Verici
Unia’nın 2024 raporuna göre Brüksel’de iş yeri ayrımcılığı, tüm ayrımcılık şikayetlerinin yüzde 31’ini oluşturdu.
Ayrımcılığın temel sebepleri arasında öne çıkan başlıklar şöyle:
- Irksal özellikler (ırk, ten rengi, milliyet): 65+ dosya (yüzde 31)
- Engellilik: 57 dosya (yüzde 27)
- İnanç veya din: 40 dosya (yüzde 19)
Ülke genelinde ise 2024 yılında 643 dosya ırksal temellerle ilgili açıldı. İş ve istihdam, bu alandaki şikayetlerin yüzde 29’unu oluşturdu. Sadece Brüksel’de toplam 1.293 ayrımcılık bildirimi yapılırken, bunlardan 487’si soruşturma aşamasına taşındı.
Mücadele İçin Atılan Adımlar
Yetkililer ve sivil toplum kuruluşları, artan şikayetlerle mücadele için çeşitli yöntemler uyguluyor:
- Pratik testler ve gizli başvurular: Brüksel Bölge Hükümeti İstihdam Bakanı Bernard Clerfayt, ayrımcılıkla mücadelede “eşit başvuru” testlerini yaygınlaştırdı. İki benzer profilin, yalnızca bir özelliği (örneğin soyadı veya yaş) farklı olacak şekilde iş başvurusu yapması sağlanıyor. Böylece işverenlerin tutumu somut verilerle inceleniyor.
- Farkındalık eğitimleri: Unia, 2024’te Brüksel’de düzenlediği eğitimlerin yüzde 70’inde iş yerinde ayrımcılık ve önyargıların tanınmasına odaklandı. Bu çalışmaların ardından özellikle engelli bireylerin iş başvurularında kendi durumlarını beyan etme oranında artış görüldü.
- Yasal süreçlerin teşviki: Haklarını arayan vatandaşların sayısı artıyor. Unia, kamu kurumlarının örnek olması, devlet sözleşmelerine ayrımcılık karşıtı hükümler eklenmesi ve daha fazla “ayrımcılık testi” yapılması gerektiğini vurguluyor.
Toplumsal Etkiler
Uzmanlara göre iş yerinde ayrımcılık, sadece mağdurları değil, toplumun tamamını etkileyen bir sorun. Hem iş gücü piyasasında adaletsizlik yaratıyor hem de sosyal uyumu zedeliyor. İş dünyasının giderek çeşitlenen yapısı düşünüldüğünde, ayrımcılıkla mücadelede daha güçlü politikalar geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Brüksel’de artan iş yeri ayrımcılığı şikayetleri, hem toplumdaki farkındalığın yükseldiğini hem de sorunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Natali Tshepupu’nun davası, Belçika’da iş dünyasında yaşanan yapısal önyargıların en somut örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Halil Uygun