Yapay zeka yasası ve gerçek zamanlı yüz tanıma: Avrupa yeni bir döneme giriyor
4 Şubat’ta yürürlüğe girecek Yapay Zeka Yasası, polis ve güvenlik güçleri için gerçek zamanlı yüz tanımaya açık kapı bırakıyor. Uzmanlara göre, yeni yasa Brüksel’de yaşayanlar için mahremiyetin giderek azalmasına neden olabilir.
Yapay zeka yasası ve gerçek zamanlı yüz tanıma: Avrupa yeni bir döneme giriyor
4 Şubat’ta yürürlüğe girecek Yapay Zeka Yasası, polis ve güvenlik güçleri için gerçek zamanlı yüz tanımaya açık kapı bırakıyor. Uzmanlara göre, yeni yasa Brüksel’de yaşayanlar için mahremiyetin giderek azalmasına neden olabilir.
Yapay Zeka Yasası ile Gerçek Zamanlı Yüz Tanıma Mümkün Hale Geliyor
Avrupa Birliği, uzun süren yasal süreçlerin ardından Yapay Zeka Yasası’nı onayladı. 4 Şubat’ta yürürlüğe girecek yasa, kamusal alanlarda yüz tanıma teknolojisinin gerçek zamanlı kullanımını düzenleyen ilk kurallar dizisi olacak.
Brüksel’de vatandaşlar zaten birçok farklı kamera sistemiyle sürekli olarak izleniyor:
- Düşük emisyon bölgesi ve Good Move için kullanılan plaka tanıma özellikli yüzlerce kamera,
- Brüksel tren istasyonlarındaki 1.200 kamera,
- Polis ve özel sektöre ait gözetleme kameraları.
Bu sistemler başlangıçta polis tarafından manuel olarak izlenirken, yapay zeka sayesinde görüntülerin otomatik olarak analiz edilmesi mümkün hale geliyor. Örneğin, Kortrijk ve Antwerp’teki Yahudi mahallesinde belirli davranışları tespit eden kameralar mevcut. Brüksel Havalimanı’nda yürütülen bir pilot proje, gerçek zamanlı yüz tanıma kullanımını test etmişti. Ancak yasal zemin eksikliği nedeniyle proje iptal edilmişti.
Yeni Yapay Zeka Yasası, bu tür projelerin yasaklanmasını sürdürüyor, ancak polis ve güvenlik hizmetleri için belirli durumlarda istisnalar getiriyor. Terör tehditleri, ciddi suç şüphelileri ve kayıp kişilerin tespit edilmesi gibi durumlar, gerçek zamanlı yüz tanıma kullanımına açık kapı bırakıyor. Ancak yasa, daha küçük suçlar için de yüz tanıma kullanımına olanak tanıyabilecek esneklikte. Örneğin, gizlice çöp boşaltma gibi nispeten küçük suçlar için de uygulanabilir hale gelebilir.
Yüz Tanıma Teknolojisi ve Riskleri
Gerçek zamanlı yüz tanıma dışında, polis aynı teknolojiyi geriye dönük kayıt analizleri için de kullanabilir. Bu, bireylerin günlük hareketlerinin izlenmesine olanak tanıyabilir.
Örneğin, Antwerp polisi, yüz tanıma ve kamera görüntüleri analiz edilerek bisiklet harçlığını alıp işe arabayla gittiği tespit edilen bir memuru işten çıkardı. Başlangıçta ciddi suçlar için tasarlanan bu teknoloji, küçük ihlalleri belirlemek için de kullanılmaya başlandı.
Bu tür "işlev sürünmesi" (function creep), gelişmiş gözetim teknolojilerinin başlangıçtaki amacından saparak çok daha geniş bir kullanım alanına yayılmasını ifade ediyor. Uzmanlar, Yapay Zeka Yasası’nın bu teknoloji için yeterli güvenceleri sağlayıp sağlamadığı konusunda ciddi endişeler taşıyor.
Akademik araştırmalar, yüz tanıma teknolojisinin iyi niyetli kişiler üzerinde bile olumsuz etkiler yaratabileceğini gösteriyor:
- Protesto hakkı üzerinde caydırıcı etki oluşturabilir. Brüksel gibi her yıl binden fazla gösterinin düzenlendiği bir şehirde, yüz tanıma teknolojisinin kullanımı göstericileri korkutabilir ve demokratik hakları kısıtlayabilir.
- Hatalı tanımlamalar ve ayrımcılık riski: ABD’de, yanlış kimlik tespiti nedeniyle sekiz kişi haksız yere hapse atıldı. Bu kişilerin çoğu maddi ve manevi ciddi kayıplar yaşadı.
- Kolluk kuvvetlerinin kullanım şekli ve olası kötüye kullanım: Teknoloji tek başına değil, nasıl kullanıldığı ve ardından gelen müdahalelerin ne olduğu da büyük bir sorun teşkil ediyor.
Brüksel Mahremiyet Endişeleriyle Karşı Karşıya
Brüksel’de yaşayanların mahremiyeti, Yapay Zeka Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle daha fazla risk altına girebilir. Ancak yasa, AB üye devletlerine daha sıkı kurallar koyma yetkisi de veriyor.
Bölgesel ve yerel yönetimler, yüz tanıma sistemlerini kullanmama veya sınırlandırma kararı alabilir. Yapay Zeka Yasası’nın sunduğu imkânların kullanılması, bu teknolojinin zorunlu olarak uygulanacağı anlamına gelmiyor.
Uzmanlar, hükümetlerin ve kolluk kuvvetlerinin bu teknolojiyi nasıl uygulayacaklarının belirleyici olacağını vurguluyor:
"Mahremiyeti seven Brüksel sakinleri için savaş henüz bitmiş değil. Bu noktada hükümetlerin ve güvenlik güçlerinin, bu teknolojiyi ne zaman ve nasıl kullanacağına dair kararları büyük önem taşıyor," diyor uzmanlar.
Halil Uygun