Sığınma Bakanı Van Bossuyt’a avukat Damen’den sert eleştiri: “Cezaları ödemiyoruz demek yargıya saygısızlıktır”


Avukat Walter Damen, Sığınma ve Göç Bakanı Anneleen Van Bossuyt’un Avrupa’dan gelen zorlayıcı para cezalarını ödemeyeceğiz açıklamasını “yargıya hakaret” olarak nitelendirdi. Damen, uygulamanın vatandaşta “yargı kararlarına itaatsizlik” algısına neden olacağını savundu.
Sığınma Bakanı Van Bossuyt’a avukat Damen’den sert eleştiri: “Cezaları ödemiyoruz demek yargıya saygısızlıktır”

Sığınma Bakanı Van Bossuyt’a avukat Damen’den sert eleştiri: “Cezaları ödemiyoruz demek yargıya saygısızlıktır”

Avukat Walter Damen, Sığınma ve Göç Bakanı Anneleen Van Bossuyt’un Avrupa’dan gelen zorlayıcı para cezalarını ödemeyeceğiz açıklamasını “yargıya hakaret” olarak nitelendirdi. Damen, uygulamanın vatandaşta “yargı kararlarına itaatsizlik” algısına neden olacağını savundu.

Belçika’da tartışmaya neden olan sığınmacı politikasına ilişkin gelişmeler sürüyor. Play4 kanalındaki “De Tafel van Tine” programına katılan avukat Walter Damen, Sığınma ve Göç Bakanı Anneleen Van Bossuyt’un (N-VA), Avrupa’dan gelen zorlayıcı para cezalarını ödemeyeceklerini açıklamasına sert tepki gösterdi. Damen, bakanın bu tutumunu “yargıya saygısızlık” ve “hukukun üstünlüğüne meydan okuma” olarak nitelendirerek, olası sonuçlara dikkat çekti.

“Yargıya ‘Foert’ Demek Kabul Edilemez”

Programda konuşan Damen, Van Bossuyt’un açıklamalarını eleştirerek, “Bir yürütme organı üyesinin mahkeme kararlarını uygulamayı reddetmesi, demokratik hukuk devletinin temellerine ters düşer” ifadelerini kullandı. Damen, bakanın yaklaşımını şu sözlerle özetledi: “Eğer bakan ‘cezaları ödemeyeceğiz’ diyorsa, bu yargıya ‘foert’ demektir — yani umursamıyoruz. Bu tavır vatandaşlara yanlış bir örnek olur: ‘Mahkemeler karar verse de uygulamayın’ mesajı verilir. Hukuk devleti bunu kabul etmez.”

Damen ayrıca, benzer bir mantığın vergi ve trafik cezalarına uygulanmasının da örneklenebileceğini belirterek ironik bir benzetme yaptı: “Bugün bakan milli çıkar diye mahkeme cezalarını ödemeyeceğiz derse, yarın birisi ‘komşum cezayı ödemediyse ben niye ödeyeyim’ diyebilir. Bu mantık kaosu getirir.”

Bakanın Gerekçesi: Kaynakları Politika İçin Kullanacağız

Van Bossuyt, daha önce yaptığı açıklamalarda, Avrupa’dan gelen zorlayıcı para cezalarının önceki hükümet tarafından da ödenmediğini hatırlatmış; “Biz de ödemeyeceğiz” demişti. Bakan, kaynakların doğrudan sığınma ve geri dönüş politikalarına ayrılmasının daha doğru olduğunu savunuyor:

“Önceki hükümet de ödemedi, biz de ödemeyeceğiz. Kaynaklarımızı politika yürütmek için kullanmak önemli. Göçü azaltıp çıkışı artırmalıyız ki insani barınma sağlayabilelim; o zaman cezalar da sıfırlanır.”

Van Bossuyt’un bu pozisyonu, cezalara kaynak aktarımı yerine yapısal ve politik çözümlerle sorunları gidermeye öncelik verme stratejisinin bir parçası olarak sunuluyor.

Hukukçulardan ve Sivil Toplumdan Farklı Tepkiler

Damen’in eleştirisi, hukuk çevrelerinde yankı bulurken, konu siyasi ve sivil toplum aktörleri arasında da tartışma konusu oldu. Özellikle hukukun üstünlüğü savunucuları, yürütmenin mahkeme kararlarını uygulamaktan kaçınmasının devlet kurumları arası dengeyi zedeleyebileceğini vurguluyor.

Bir hukuk uzmanı, isminin verilmesini istemeyerek yaptığı değerlendirmede, “Yürütme organı, mahkeme kararlarına uymama yetkisine sahip değildir; siyasetin meşru yolu, kanun değişikliğini parlamentoda gündeme getirmektir” dedi.

Diğer yandan Van Bossuyt’u destekleyen bazı siyasetçiler ise, hükümetin mali kaynaklarını “etkin politika” için kullanma zorunluluğunu savunuyor; cezaların ödenmemesinin, hem mağduriyet yaratan sistemin düzeltilmesine hem de geri dönüşleri hızlandırmaya katkı sağlayacağı görüşünde.

Cezalar ve Hukuki Süreç: Neler Söyleniyor?

Avrupa kurumlarının uygulayabildiği zorlayıcı para cezaları, üye devletlerin belirli yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda devreye giriyor. Damen, program sırasında bu mekanizmanın nasıl sonuçlara yol açabileceğine dair uyarıda bulundu: “Cezalar birikir; 1.000, 5.000 veya 10.000 euro günlük hükümet bütçeleri üzerinde baskı oluşturur. Hepimiz bu ödemeleri görmezden gelirsek, uluslararası yükümlülüklerimiz sorgulanır ve diplomatik- hukuki risk artar.”

Damen ayrıca, yasal değişiklikler için parlamentonun yolunun açık olduğunu, itirazların ve yasal düzeltmelerin demokratik süreç içinde yapılması gerektiğini vurguladı.

Vatandaş Algısı ve Devlet İtibarı Endişesi

Hukukçulara göre, yürütmenin mahkeme kararlarına meydan okuması sadece yargı ile yürütme arasındaki dengeyi bozmakla kalmaz; aynı zamanda toplumda hukuka bağlılık algısını da zayıflatır. Damen, bu noktayı şöyle özetledi: “Bir devletin yurttaşlarına, ‘mahkeme kararlarına saygı duymak zorundasınız’ deme hakkı kalmazsa, vatandaşta hukuka riayet bilinci zayıflar. Bu, uzun vadede devlet kurumlarına olan güveni zedeler.”

Konunun Siyaset Arenasındaki Yansımaları

Sığınma ve göç politikası Belçika’da hassas siyasi dengelere sahip bir alan. Van Bossuyt’un sert duruşu, koalisyon ortakları ve muhalefet arasında yeni bir tartışma başlattı. Muhalefet partileri, Bakan’ın açıklamalarının hukuki sorumlulukları gözardı ettiğini savunurken; bazı kabine üyeleri ise mali disiplin ve önceliklendirme argümanını yineliyor.

Bir muhalefet sözcüsü şu değerlendirmeyi yaptı: “Hukuki sorumlulukları yerine getirmek, devletin uluslararası itibarının bir parçasıdır. Cezaları ödememek çözüm değil; mesele parlamentoya gelip mevzuatı tartışmaktır.”

Ne Olabilir? Olası Senaryolar

Hukuk uzmanları ve diplomatlar bazında tartışılan olası sonuçlar şöyle özetlenebilir:

  • Diplomatik baskı ve yaptırımların artması, Avrupa kurumlarıyla ilişkilerde gerilim,
  • Mahkeme kararlarının icrası için ek hukuki süreçler ve bunun getireceği maliyet,
  • Parlamentoda mevzuat değişiklikleri için siyasi müzakere zorluğu,
  • Vatandaşta hukuk devletine yönelik güven/saygı algısında erozyon.

İlerleyen Günlerde Neler Bekleniyor?

Kamuoyunun yakından takip ettiği bu tartışmada, önümüzdeki günlerde şu adımlar öne çıkabilir:

  • Hükümetin, ceza ödememe kararının yasal dayanaklarını detaylandırması,
  • Parlamento düzeyinde konuya ilişkin soru önergeleri ve tartışmaların yoğunlaşması,
  • Yargı organlarının ve başsavcılığın konuyu resmi açıklamalarla yeniden gündeme taşıması,
  • Avrupa kurumlarından gelecek olası yanıt ve prosedürel adımlar.

Halil Uygun

 

Etiketler:





Bu site çerez kullanıyor. Siteye göz atmaya devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Şartlar ve Koşullar