Doğu Flaman'da başörtüsü yasağı geçici olarak kaldırıldı: Müslüman öğrenciler belirsizliğin gölgesinde


Flaman İçişleri Bakanı'nın aldığı iptal kararına karşı itiraz etmeyen Doğu Flaman Eyalet Yönetimi, başörtüsü yasağını geçici olarak askıya aldı. Ancak 2026'dan itibaren yeni bir yasak planlanıyor. Bu karar, özellikle Müslüman öğrenciler arasında güvensizlik, dışlanmışlık ve eğitim eşitliği konusunda ciddi endişelere yol açıyor.
Doğu Flaman'da başörtüsü yasağı geçici olarak kaldırıldı: Müslüman öğrenciler belirsizliğin gölgesinde
Doğu Flaman'da başörtüsü yasağı geçici olarak kaldırıldı: Müslüman öğrenciler belirsizliğin gölgesinde

Doğu Flaman'da başörtüsü yasağı geçici olarak kaldırıldı: Müslüman öğrenciler belirsizliğin gölgesinde

Flaman İçişleri Bakanı'nın aldığı iptal kararına karşı itiraz etmeyen Doğu Flaman Eyalet Yönetimi, başörtüsü yasağını geçici olarak askıya aldı. Ancak 2026'dan itibaren yeni bir yasak planlanıyor. Bu karar, özellikle Müslüman öğrenciler arasında güvensizlik, dışlanmışlık ve eğitim eşitliği konusunda ciddi endişelere yol açıyor.

Doğu Flaman Eyalet Meclisi, geçtiğimiz yıl aldığı ve kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan başörtüsü yasağının, Flaman İçişleri Bakanı Hilde Crevits tarafından usul hatası gerekçesiyle iptal edilmesine itiraz etmeme kararı aldı. Bu adım, öğrencilerin 2025-2026 eğitim yılında da başörtüsü takmasına olanak tanıyacak. Ancak bu durum, Müslüman öğrencilere bir rahatlama değil, yeni bir belirsizlik ve baskı döneminin habercisi olarak yansıyor. Eyalet yönetimi, 2026 Eylül itibarıyla “dini tarafsızlık” ilkesini temel alan ve sembolleri yasaklayan yeni bir yönetmelik getirmeye hazırlanıyor.

Müslüman Öğrencilerde Derinleşen Güvensizlik

Özellikle başörtüsü takan genç kızlar için bu gelişmeler, yalnızca bir kıyafet sorunu değil, kimlik ve aidiyet meselesi anlamına geliyor. Eğitimde fırsat eşitliği, temel haklar ve sosyal katılım, bu tür yasaklarla zedeleniyor. Birçok Müslüman öğrenci ve veli, başörtüsü yasağının geri dönecek olması ihtimali karşısında geleceğe dair güvenlerini kaybettiklerini, okulda kendilerini “istenmeyen” bireyler gibi hissettiklerini belirtiyor. Sociologlar ve eğitimciler, “laiklik” adı altında uygulanan bu yasakların, özellikle göçmen kökenli gençlerde dışlanmışlık hissini pekiştirdiğini, bu durumun eğitim başarısını ve okul terk oranlarını da olumsuz etkileyebileceğini ifade ediyor.

Psikolojik Etki ve Toplumsal Dışlanma

Birçok Müslüman öğrenci, bu tür uygulamalar nedeniyle hem okul içinde hem dışında ötekileştirici yaklaşımlara maruz kaldıklarını, okul idaresi ve öğretmenleriyle ilişkilerinde mesafe oluştuğunu bildiriyor. Belçika İslam Koordinasyon Kurulu ve diğer sivil toplum kuruluşları, alınan kararların özellikle genç kızların psikolojik sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu raporluyor. Bir öğrenci annesi şu sözlerle durumu özetliyor: “Kızım sabah başörtüsünü takıp çıkmak istiyor ama okulda zorlanacağını bildiği için kendini bastırıyor. Bu onun özgüvenini yok ediyor. Bu şekilde büyüyen çocuklardan nasıl sağlıklı bireyler bekleyebiliriz?”

Eğitim Hakkına Dolaylı Müdahale

Başörtüsü yasağının yeniden gündeme gelmesi, bazı öğrenciler için okulu bırakma ya da dini inançlarıyla eğitim arasında seçim yapma gibi dramatik sonuçlara yol açabilir. Daha önce Brüksel’de ve Anvers’te uygulanan benzer yasaklar, özellikle teknik ve mesleki eğitimde kadın öğrenciler arasında kayıt düşüşüne neden olmuştu.

Laiklik Tartışması: Tarafsızlık mı Dışlama mı?

Yasak savunucuları kararlarını “okullarda ideolojik ve dini tarafsızlık” gerekçesiyle açıklıyor. Ancak karşıt görüşteki akademisyenler ve hukukçular, bu yaklaşımın tarafsızlık maskesi altında bir dini baskı biçimi olduğunu savunuyor. Belçika Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bireylerin inançlarını açıklama ve yaşama özgürlüğünü güvence altına alıyor. Ancak uygulamadaki yorum farklılıkları, dini azınlıkların sistematik biçimde dışlanmasına neden olabiliyor.

Sadece Doğu Flaman Değil: Başka Belediyelerde de Yasaklar

Benzer yasakların Belçika'nın farklı bölgelerinde de uygulandığı görülüyor. Özellikle Brüksel, Anvers ve Limburg gibi büyük kentlerde bazı belediye okullarında “dini sembollere karşı sıfır tolerans” politikası uygulanıyor. Bu çerçevede kullanılan GAS (Gemeentelijke Administratieve Sancties – Belediye İdari Yaptırımlar) sistemi, öğrencilerin kılık kıyafet düzenlemelerini ihlal etmeleri durumunda uyarı, uzaklaştırma hatta okul değişikliği gibi yaptırımlar getirebiliyor. Bu sistemin hedef aldığı kesimin çoğunlukla Müslüman öğrenciler olması, ayrımcılık eleştirilerini beraberinde getiriyor.

Geleceğe Dair Endişeler

Doğu Flaman'daki gelişmeler, sadece bir eyalet politikası değil, Belçika genelindeki Müslüman toplumun temel haklar mücadelesi açısından da önem arz ediyor. Yasağın ertelenmiş olması geçici bir nefes alma fırsatı sunsa da, 2026 sonrası için netlik olmaması ve yasağın tekrar gündeme gelmesi, toplumsal kutuplaşmayı ve güvensizliği artırma potansiyeli taşıyor.

Halil Uygun

Etiketler:





Bu site çerez kullanıyor. Siteye göz atmaya devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Şartlar ve Koşullar