Brüksel’deki evsizlerin çoğu bağımlılık ve akıl sağlığı sorunlarıyla boğuşuyor
Evsizlerin yarısı hem alkol ve uyuşturucu bağımlısı hem de zihinsel rahatsızlıklarla mücadele ediyor

Brüksel’deki evsizlerin çoğu bağımlılık ve akıl sağlığı sorunlarıyla boğuşuyor
Evsizlerin yarısı hem alkol ve uyuşturucu bağımlısı hem de zihinsel rahatsızlıklarla mücadele ediyor
Belçika’nın başkenti Brüksel’de evsizlerin büyük çoğunluğunun alkol ve/veya uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ettiği, bu kişilerin yaklaşık yarısında ise aynı zamanda ciddi akıl sağlığı sorunları bulunduğu ortaya çıktı. Söz konusu veriler, Brussels Studies adlı bilimsel dergide yayımlanan kapsamlı bir araştırmadan elde edildi. Araştırma, KU Leuven’den Stef Adriaenssens, sokak sosyal hizmet uzmanı Bert De Bock ve Odisee Üniversitesi öğretim görevlisi Mieke Schrooten tarafından kaleme alındı. Çalışmada, Brüksel’deki evsizlere yardım eden Diogenes vzw adlı kuruluşun yıllık profil verileri kullanıldı. Bu istatistikler, çoğu zaman görünmez kalan dilencilerin sosyal, sağlık ve ekonomik profillerine ışık tutuyor.
Çoğu Erkek ve Yabancı Uyruklu
Verilere göre Brüksel sokaklarında hayatta kalmaya çalışan evsizlerin büyük kısmı erkeklerden oluşuyor. Üstelik nüfusun üçte ikisinden fazlası Belçika vatandaşı değil. Özellikle Polonya ve Romanya’dan gelenler önemli bir grubu teşkil ederken, Roman kökenli azınlık da dikkat çekiyor.
Bu kişilerin büyük bölümünün ikamet statüsü belirsiz ya da tamamen kayıt dışı olduğu tespit edildi.
Alkol, Uyuşturucu ve Akıl Sağlığı Sorunları
Çalışma, Brüksel’deki evsizlerin yarısının alkol ve uyuşturucu bağımlılığının yanı sıra ciddi zihinsel sorunlarla da mücadele ettiğini ortaya koydu. Araştırmacılara göre bu durum, hem sağlık hizmetleri hem de sosyal yardım mekanizmaları açısından büyük bir yük oluşturuyor.
Dilencilik “Son Çare”
Araştırmada, evsizlerin tamamının dilenmediği de vurgulandı. Dilencilik, kişinin cinsiyetine, etnik kökenine, bağımlılık sorunlarına ve varsa alternatif gelir kaynaklarına bağlı olarak değişiyor. Uzmanlar, dilenmeyi çoğunlukla bir “hayatta kalma stratejisi” ya da “son çare” olarak nitelendirdi. Çalışmada şu ifadelere yer verildi: “Dilenmek bir son çare ise, bu doğal olarak sokak fahişeliği veya küçük suçlar gibi eldeki diğer seçeneklerle rekabet halindedir. Ancak bu alternatifler hem toplum hem de ilgili kişiler için çok daha riskli, zarar verici ve sorunludur.”
Uzmanlardan Uyarı
Araştırmanın yazarları, elde edilen bulguların Brüksel’deki evsiz nüfusa yönelik daha kapsamlı sağlık, barınma ve sosyal destek politikalarının zorunlu olduğunu gösterdiğini vurguluyor. Özellikle bağımlılık ve akıl sağlığı sorunlarının birlikte görülmesinin, basit barınma çözümlerinden çok daha geniş bir psiko-sosyal destek sistemi gerektirdiği belirtiliyor.
Brüksel sokaklarında yaşayan evsizler, sadece barınma sorunu değil; aynı zamanda bağımlılık, ruh sağlığı bozuklukları ve sosyal dışlanma gibi çok katmanlı problemlerle karşı karşıya. Araştırma, bu sorunların çözümü için kapsamlı, bütüncül ve uzun vadeli sosyal politikaların hayata geçirilmesinin aciliyetini ortaya koyuyor.
Halil Uygun