Brüksel’de her ay 40-50 göçmen ailesi sokakta kalıyor
Brüksel’de her ay 40-50 göçmen ailesi, çocuklarıyla birlikte sokakta kalmak zorunda kalıyor. İnsani Yardım Merkezi, bu durumu ciddi bir kriz olarak tanımlarken, barınma yetersizliğinin giderek daha da büyümesinden endişe ediyor.
Brüksel’de her ay 40-50 göçmen ailesi sokakta kalıyor
Brüksel’de her ay 40-50 göçmen ailesi, çocuklarıyla birlikte sokakta kalmak zorunda kalıyor. İnsani Yardım Merkezi, bu durumu ciddi bir kriz olarak tanımlarken, barınma yetersizliğinin giderek daha da büyümesinden endişe ediyor.
Brüksel’de, yıl başından bu yana her ay 40 ila 50 göçmen ailesi, çocuklarıyla birlikte sokaklarda uyuyor. Bu aileler, başta "Dokters van de Wereld" gibi bir dizi sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Brüksel’deki İnsani Yardım Merkezi’ne başvuruyor. Ancak merkezin verilerine göre, barınacak yer bulamayan aile sayısı hızla artıyor ve durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor. Özellikle, Samusocial’ın Evere’ye taşınmasıyla birlikte, acil barınma merkezlerinin kapasitesinin 100 kişiden fazla azalması durumunda, daha fazla ailenin sokakta kalacağı öngörülüyor.
İnsani Yardım Merkezi'nden Louis Fierens, "Her gün, anne babaların çocuklarına bir gece daha sokakta uyumaları gerektiğini söylediklerini duyuyoruz," diyor ve yaşanan sıkıntıyı gözler önüne seriyor.
Merkez, Brüksel’deki göçmenler ve mülteciler için onlara yönelik şartların iyileştirilmesini talep ediyor. 2023 yılı başından itibaren merkeze başvuran 521 ailenin yarısından fazlası barınma bulamayarak geri gönderildi. Şu anda, 1.200 kişi bekleme listesinde ve ortalama beş hafta boyunca, bazen sıfırın altına düşen sıcaklıklarla beklemek zorunda kalıyorlar.
Başvurular arasında sadece erkekler değil, aynı zamanda (özellikle tek başına olan) kadınlar ve küçük çocuklar da yer alıyor. Hatta bazı ailelerin içinde üç aylık bebekler veya engelli çocuklar bulunuyor.
İnsani Yardım Merkezi, Belçika hükümetine ailelerin barınma hakkının anayasal bir hak olduğunu hatırlatarak, mevcut barınma yerlerinin hızla artırılması gerektiğini vurguluyor. Merkez, "Aileler için barınma yerleriyle ilgili yapısal eksikliklerin normalleşmesine engel olmalıyız. Ne yazık ki, şu anda yalnızca erkekler için bu durum normalleşmiş durumda," diyor Lorenzo Durante Viola, merkez koordinatörü.
Yorum ve Öneriler:
Brüksel’deki göçmen ailelerinin barınma sorunu, yalnızca bir yerel kriz değil, aynı zamanda Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden birinde insani bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ailelerin sokakta kalma zorunluluğu, sadece bir barınma eksikliği değil, aynı zamanda temel insan haklarına saygısızlık anlamına geliyor. Hükümetin bu durumu acilen çözmesi, hem insani hem de sosyal sorumluluk açısından önemlidir. Ayrıca, barınma yetersizliğinin giderek normalleşmesi, göçmenler için bir hayatta kalma mücadelesine dönüşebilir
Halil Uygun
