Belçika’da aile birleşimi için yeni dönem: Gelir şartı yükseldi, yaş sınırı arttı
Avrupa’da göç politikaları sertleşiyor – Türk aileler için birleşme artık daha da zor
Belçika’da aile birleşimi için yeni dönem: Gelir şartı yükseldi, yaş sınırı arttı
Avrupa’da göç politikaları sertleşiyor – Türk aileler için birleşme artık daha da zor
Belçika’da aile birleşimine ilişkin yeni ve daha sıkı kurallar 18 Ağustos itibarıyla yürürlüğe girdi. Paskalya Anlaşması kapsamında kabul edilen düzenlemeler, göç ve iltica politikasında sertleşmenin somut bir göstergesi oldu. En çok dikkat çeken değişiklikler arasında asgari gelir şartının yükseltilmesi ve başvuru için minimum yaş sınırının 21’e çıkarılması yer alıyor. Her yıl ortalama 60 bin kişinin aile birleşimi yoluyla Belçika’ya geldiğini açıklayan Göç ve İltica Bakanı Anneleen Van Bossuyt (N-VA), “Mevcut kurallar fazla gevşekti. Bu yüzden ülkemiz bir cazibe merkezi haline gelmişti. Yeni tedbirlerle bu kapıyı kapatıyoruz” dedi.
Yeni kurallar: Gelir ve yaş kriteri
Belçika’da aile birleşimi için başvuran kişilerin artık asgari net gelirinin, yasal minimumun yüzde 110’u seviyesinde olması zorunlu hale getirildi. Her ek aile üyesi için bu orana yüzde 10 ekleniyor. Örneğin; Belçika’da yaşayan bir mültecinin, eşini ve iki çocuğunu yanına alabilmesi için aylık en az 2.745 euro net gelir göstermesi gerekiyor. Bu şartı karşılamayanların başvuruları reddedilecek. Ayrıca başvuru için minimum yaş sınırı 18’den 21’e yükseltildi. Bu uygulamanın özellikle zorla evlilikleri önlemeyi hedeflediği belirtiliyor. Geçici koruma statüsü sahipleri (örneğin Ukrayna’dan gelen savaş mağdurları) artık aile birleşiminden yararlanamayacak. Mülteciler için de bekleme süreleri uzatıldı; yalnızca refakatsiz küçük yaşta sığınmacılar için istisna uygulanıyor.
Resmi istatistikler: En çok Türk ve Faslı aileler etkileniyor
Belçika Göç Ofisi (DVZ) verilerine göre, 2024 yılında toplam 58.200 aile birleşimi başvurusu yapıldı. Bunların:
-
Yüzde 28’i Fas kökenli,
-
Yüzde 22’si Türk kökenli,
-
Yüzde 18’i Suriyeli,
-
geri kalanı ise diğer milletlerden oluşuyor.
Yani, sadece 2024’te yaklaşık 12 bin Türk vatandaşı aile birleşimi için başvuru yaptı. Yeni kuralların yürürlüğe girmesiyle bu rakamın ciddi şekilde düşmesi bekleniyor. Brüksel, Gent, Anvers ve Charleroi, en fazla başvurunun yapıldığı şehirler arasında. Özellikle Anvers’te yaşayan Türk toplumunun yüzde 35’i son 10 yılda aile birleşimi yoluyla Belçika’ya geldi.
Bir aile hikâyesi: “Çocuklarım iki yıldır babalarını göremiyor”
Anvers’te yaşayan 29 yaşındaki fabrika işçisi Mehmet K., asgari ücretle çalıştığı için eşini ve iki çocuğunu Türkiye’den getiremiyor. Mehmet yaşadığı sıkıntıyı şu sözlerle anlatıyor: “Aylık 2.200 euro kazanıyorum. Ev kiram 1.000 euro, geriye zaten bir şey kalmıyor. Yeni düzenlemeyle artık ailemi getirme şansım tamamen ortadan kalktı. Çocuklarım iki yıldır babalarını göremiyor. Bu yasa aileleri değil, ayrılığı büyütüyor.”
Avrupa genelinde tablo: Almanya ve Hollanda’da benzer kısıtlamalar
Belçika’nın yeni kuralları, Avrupa’daki genel eğilime paralel. Birçok ülke göç ve iltica politikalarında kısıtlamalara gidiyor.
-
Almanya: Eşini getirmek isteyenlerin en az A1 seviyesinde Almanca bildiğini kanıtlaması gerekiyor. Ayrıca yeterli gelir ve uygun konut şartı var.
-
Hollanda: Gelir şartı asgari ücretin yüzde 100’ü seviyesinde, başvuran kişinin en az 21 yaşında olması gerekiyor. Bazı durumlarda eşler için entegrasyon sınavı da isteniyor.
Belçika’daki yeni düzenleme, gelir kriteri açısından Almanya ve Hollanda’dan daha katı hale geldi.
Siyasi tartışmalar sürüyor
Yeni düzenlemeler hükümet içinde de görüş ayrılıklarına yol açtı.
-
N-VA ve MR gibi sağ partiler, bu adımların “göç baskısını azaltmak için gerekli” olduğunu savunuyor.
-
Vooruit ve Groen ise ailelerin parçalanacağını ve toplumsal uyumun zarar göreceğini dile getiriyor.
Groen sözcüsü yaptığı açıklamada, “Aile birleşimi temel bir haktır, lüks değil. Bu yasa binlerce çocuğu anne ya da babasından ayıracak” dedi.
Türk aileler için uzun bir bekleyiş dönemi
Belçika’daki yeni düzenleme, özellikle düşük gelirli Türk aileler için
büyük bir engel teşkil ediyor. Uzmanlara göre, yeni şartlar altında birçok aile birleşimi dosyası ya reddedilecek ya da yıllarca ertelenecek. Bu da Türk toplumunun en çok önem verdiği “aile birliği” olgusunu zedeliyor. Avrupa genelinde Almanya ve Hollanda’da da benzer kısıtlamaların olması, Türk aileler için birleşmenin artık uzun ve zorlu bir maraton haline geldiğini gösteriyor.
Halil Uygun
