Belçika bankaları Batı Şeria’daki Filistin topraklarına yatırım yapmaya devam ediyor
Belçika’daki bankalar, Batı Şeria'daki yıkımla bağlantılı şirketlere yüz milyonlarca Euro yatırım yapmayı sürdürüyor. Yeni bir rapora göre, bu yatırım faaliyetleri Avrupa finans kurumlarının işgal altındaki Filistin topraklarındaki etik ve hukuki kaygıları göz ardı ederek devam ediyor.
Belçika bankaları Batı Şeria’daki Filistin topraklarına yatırım yapmaya devam ediyor
Belçika’daki bankalar, Batı Şeria'daki yıkımla bağlantılı şirketlere yüz milyonlarca Euro yatırım yapmayı sürdürüyor. Yeni bir rapora göre, bu yatırım faaliyetleri Avrupa finans kurumlarının işgal altındaki Filistin topraklarındaki etik ve hukuki kaygıları göz ardı ederek devam ediyor.
Belçika Bankaları Batı Şeria’daki Vandalizmle Bağlantılı Şirketlere Yatırım Yapmaya Devam Ediyor
Belçika'daki bankalar, Batı Şeria'da yıkımla bağlantılı olabilecek şirketlere yüz milyonlarca Euro yatırım yapmaya devam ediyor. Bu durum, 11.11.11, Fairfin ve diğer birçok sivil toplum kuruluşu (STK) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre tespit edilmiş durumda.
DBIO Projesi’nin Yıllık Raporu
"Don't Buy Into Occupation" (DBIO) projesi, 2021 yılından bu yana Avrupa finans kurumlarının, işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyet gösteren şirketlerle olan mali ilişkilerini ortaya koyan yıllık raporlar yayınlıyor. DBIO, Belçika’dan 11.11.11 ve Fairfin’in de dahil olduğu 25 STK'dan oluşan bir koalisyon tarafından yürütülüyor. Son rapor, Batı Şeria’daki şirketlerin Filistin topraklarındaki faaliyetlerine ilişkin ciddi yasal ve etik kaygılar bulunmasına rağmen, Avrupa bankalarının ve fonlarının bu faaliyetlere katılımını yeniden vurguluyor.
KBC ve Caterpillar’a Artan Finansman
Özellikle 11.11.11 ve Fairfin, Belçika bankası KBC'nin Batı Şeria'daki Filistinlilere ait sivil altyapının yıkımında kullanılan buldozerlerin ABD'li üreticisi Caterpillar'a verdiği artan finansmandan duydukları endişeyi dile getiriyor. "Etnik temizliğin buldozeri" olarak adlandırılan D9 buldozerlerine, İsrail ordusunun yıkım faaliyetlerinde sıkça yer veriliyor. DBIO'nun raporunda, KBC’nin Caterpillar’a sağladığı fonların 2023’te 325 milyon dolardan 772 milyon dolara yükseldiği belirtiliyor. Bu artış, özellikle Filistin topraklarındaki şiddet olayları ve yıkım faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir dönemde dikkat çekiyor.
Norveç Emeklilik Fonu ve Diğer Uluslararası Tepkiler
Caterpillar, yalnızca Belçika'daki kuruluşlar tarafından değil, aynı zamanda Norveç’in en büyük emeklilik fonu olan KLP tarafından da sorgulanıyor. KLP, Haziran ayında, şirketin olası insan hakları ihlalleri nedeniyle yatırımını durdurdu. Benzer şekilde, Belçika’da diğer bankalar da bu tür yatırım ilişkilerinin içinde yer alıyor. Örneğin, Belçika Ulusal Bankası (NBB), 2023 yılı itibarıyla İsrail yerleşim sektöründeki şirketlerle 5 milyon dolar değerinde finansal ilişkiye girdi. NBB'nin yatırım yaptığı şirketlerden biri olan TKH Security, Filistinli toplulukların gözetlenmesi için kullanılan teknolojiler sağlıyor.
BNP Paribas ve Küresel Katılım
Belçika hükümetinin de hissedarı olduğu Fransız bankası BNP Paribas, Batı Şeria'daki işgal altındaki topraklara yatırım yapan en büyük finans kuruluşlarından biri olmaya devam ediyor. BNP Paribas’ın finansal ilişkilerinin toplam değeri 32.72 milyar doları buluyor. Bu ilişkiler arasında, İsrail ordusuna silah tedarik eden Elbit Systems ve yerleşim alanlarıyla bağlantılı faaliyetler gösteren Caterpillar gibi şirketler yer alıyor.
Uluslararası Hukuk ve Belçika’nın Sorumluluğu
DBIO’nun raporu, uluslararası hukuktan gelen baskının arttığı bir döneme denk geldi. Temmuz ayında Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini yasadışı ilan etti ve işgali sona erdirmek için derhal hareket edilmesi gerektiğini belirtti. UAD’nin kararına göre, yasadışı yerleşimlere katkıda bulunan şirketlerle ticaretin durdurulması gerektiği ifade ediliyor.
Willem Staes, 11.11.11’in politika uzmanı, "Eğer hükümetler ve şirketler şimdi harekete geçmezlerse, ne zaman geçecekler?" diye sormakta. Staes, Belçika'da insan hakları ihlallerine karşı daha katı politikaların uygulanması gerektiğini vurguluyor. Geçen yıl, Belçika'da İsrail işgali altındaki topraklardan gelen ürünlere karşı federal bir ticaret yasağı getirilmesi için bir yasa tasarısı gündeme gelmişti.
Yatırımların Etkisi
Staes, Belçikalı tasarruf sahiplerinin paralarının bu bağlamda kullanılması durumunun "ciddi bir risk" taşıdığını ve Batı Şeria ile Gazze'deki uluslararası hukuk ihlallerine dolaylı olarak katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, Belçika hükümetinin ve finans kuruluşlarının, işgal altındaki topraklarla olan ticari ilişkileri derhal sonlandırması gerektiğini savunuyor.
Halil Uygun
Â