Sekiz Avrupa ülkesi alkollü sürüşe sıfır tolerans uyguluyor, peki ya Belçika?
Sekiz Avrupa ülkesi alkole sıfır tolerans uyguluyor, ancak uzmanlar bu önlemin tek başına yeterli olmayacağına dikkat çekiyor. Alkol kültürü, kontrol sıklığı ve eğitim gibi faktörlerin de rol oynadığı vurgulanıyor.
Sekiz Avrupa ülkesi alkollü sürüşe sıfır tolerans uyguluyor, peki ya Belçika?
Sekiz Avrupa ülkesi alkole sıfır tolerans uyguluyor, ancak uzmanlar bu önlemin tek başına yeterli olmayacağına dikkat çekiyor. Alkol kültürü, kontrol sıklığı ve eğitim gibi faktörlerin de rol oynadığı vurgulanıyor.
Sekiz Avrupa Ülkesi Yollarda Alkole Sıfır Tolerans Uyguluyor: "Davranışları Düzenlemek İçin Başka Önlemler de Gerekli"
Sekiz Avrupa ülkesi, yollarda alkollü araç kullanımıyla mücadele etmek için alkole sıfır tolerans uyguluyor. Uzmanlar, bu tedbirin trafik kazalarındaki ölümleri azaltmaya yardımcı olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağını belirtiyor. VIAS Trafik Enstitüsü'nden Stef Willems, “Alkolle ilgili tek başına alınan önlemler fark yaratmaz. Trafikte alkol tüketimine kesinlikle müsamaha göstermemiz gerektiğini toplumsal olarak net bir şekilde ifade etmeliyiz” diyor.
Geçtiğimiz hafta sonu ünlü sunucu Tom Waes’in geçirdiği kazanın ardından, VIAS Trafik Enstitüsü alkole sıfır tolerans uygulanması çağrısını yineledi.
Alkol sınırının sıfır olduğu ülkelerde bile bazı yerlerde 0.2 promil seviyesine izin veriliyor. Flaman Alkol ve Diğer Uyuşturucular Uzmanlık Merkezi’nden Katleen Peleman, “Pratikte, bu durum direksiyon başına alkol alımını yasaklıyor” diyor.
Böyle bir sınırlama, alkolün yalnızca içkilerle değil, ilaçlar, çikolata veya meyve gibi yiyeceklerle de vücuda karışabilmesi nedeniyle uygulanıyor. Ayrıca, insanların alkolü vücutta farklı hızlarla parçalayabileceği göz önünde bulundurularak bazı ülkeler marj bırakabiliyor. Willems, “Bu marj, mutlak sıfır sınırının olduğu ülkelerde bile teknik bir gerekliliktir” diyor. Ancak mesaj net: “Araba kullanıyorsanız, alkol almayın.”
Alkollü Sürüşe Sıfır Tolerans: Yeterli Mi?
Peki, alkole sıfır tolerans uygulamak, insanların davranışlarını değiştirmek ve kazaları azaltmak için yeterli mi? Trafik uzmanı Kris Peeters, "Eğer tüm sürücüler içki içmezse, kaza oranları düşer" diyor. Yani sıfır tolerans işe yarıyor, ancak bu kurallara saygı gösterilmesi gerekiyor. Peeters, bu kuralların diğer önlemlerle pekiştirilmesi gerektiğini belirtiyor. “Örneğin, her arabaya alkol kilidi takılabilir, ancak asıl önemli olan yakalanma olasılığını artırmaktır."
Daha fazla kontrol, bu önlemlerden bir diğeri. Peeters, yiyecek ve içecek işletmelerinde hedefli denetimlerin, rastgele denetimlerden daha etkili olabileceğini vurguluyor. Ancak bu tür ek önlemler, pratik sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor; polislerin kaynak, zaman ve bütçe eksiklikleri gibi zorluklar söz konusu. Bu bağlamda Peeters, “yakalanma olasılığının subjektif şansı” üzerinde duruyor.
Kültür Değişimi ve Toplumsal Sorumluluk
Bir diğer önemli faktör ise kültür değişimi. Uzmanlar, Belçika’daki alkol kültürünün değişmedikçe, alkole sıfır tolerans uygulamasının tam anlamıyla etkili olmayacağını belirtiyor. Peeters, “Alkol, otoyollarda bile kolayca temin edilebiliyor. Ayrıca, sorunlu davranışlar hakkında birbirimizle konuşmuyoruz. Sarhoşken direksiyon başına geçen birini durdurmuyoruz" diyor.
Willems de, “Sosyal normlarımızı değiştirmeliyiz. İnsanlar, içkiliyken arabaya binmemeleri gerektiğini açıkça konuşmalı” şeklinde bir görüş belirtiyor. Peeters, sıfır toleransın, sosyal normlara uyma isteği açısından faydalı olabileceğini söylüyor. “İnsanlar, sosyal normlara uymak isterler, bu da sıfır tolerans için güçlü bir argümandır.”
Yüksek Kontroller ve Eğitim: Trafik Kazalarını Azaltan Faktörler
Peeters, zihniyet değişikliğinin okullarda sürekli eğitim ve medya aracılığıyla sağlanabileceğini ifade ediyor. Belçikalılar, “Eve gitmek için işe yarar kestirme yollar” bildiklerini söyleyerek gülüyorlar. Trafik güvenliği konusunda en başarılı Avrupa ülkeleri, İsveç, Hollanda, Finlandiya ve Estonya’dır. Ancak bu ülkelerde de sıfır tolerans bulunmuyor. Bu ülkelerdeki alkol sınırları 0.2 ile 0.5 promil arasında değişiyor.
Peeters, kontrollerin sıklığının da önemli olduğuna dikkat çekiyor. İyi performans gösteren ülkelerde denetimlerin sayısının yüksek olduğunu belirtiyor. Yüksek denetimler, trafik güvenliğini artırmak adına etkili bir önlem olarak öne çıkıyor.
Son zamanlarda, yollarda alkole sıfır tolerans uygulanması yönünde çağrılar yapılmaktadır. Şu anda, genel alkol sınırı 0.5 promil, profesyonel sürücüler için ise 0.2 promildir. Sıfır toleransın getirilmesi, kuralı daha net hale getirecektir. Bu durumda, sürücüler araba kullanmaya karar verirken, ne kadar alkol alabileceklerini düşünmek zorunda kalmayacaklardır. Ancak, yalnızca yasayı değiştirmek sorunu tek başına çözmeyecektir.
Alkol ve trafik konusunda en iyi performansı gösteren Avrupa ülkeleri İsveç, Hollanda, Finlandiya ve Estonya’dır. Bu dört ülke, alkollü araç kullanan sürücülerin en az olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Yine de, bu ülkelerde sıfır tolerans uygulanmamaktadır. İsveç ve Estonya’da alkol sınırı 0.2 promil iken, Finlandiya ve Hollanda’da bu sınır 0.5 promil olarak belirlenmiştir. Hâlâ 0.8 promil alkol oranının geçerli olduğu Birleşik Krallık bile, hem alkollü sürücüler hem de alkollü araç kullanma kazaları açısından Belçika’dan daha iyi bir durumdadır.
Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan ve Romanya'da alkole sıfır tolerans uygulanmaktadır, ancak bu ülkeler hâlâ yüksek trafik ölümleri ile mücadele etmektedir.
Bir dizi mobilite uzmanına göre, daha katı yasalardan daha etkili olabilecek iki ana faktör bulunmaktadır. Bunlardan ilki, okullarda sürekli eğitim yoluyla başlatılabilecek ve medya aracılığıyla daha da yaygınlaştırılabilecek bir zihniyet değişikliğidir. Belçikalılar hâlâ barda "eve gitmek için işe yarayacağını" veya "kontrollerin olmadığı kestirme yolları" bildiklerini söyleyip gülmektedirler.
İkinci faktör ise, yapılan kontrollerin sayısıdır. Yol güvenliği açısından başarılı olan ülkelerde, yapılan denetimlerin sayısı da yüksektir.
Halil Uygun