Gece ışıklarıyla aydınlanan bir hayal: Turkse Rangers'ın yeni çağı
Limburg'un sisli akşamlarında, yeşil sahanın altında bir ışık huzmesi doğdu. Turkse Rangers, Belçika 3. Ligi'nin tozlu yollarında yürürken, sahasına diktiği spotlarla gecenin karanlığını deldi.
Gece ışıklarıyla aydınlanan bir hayal: Turkse Rangers'ın yeni çağı
Limburg'un sisli akşamlarında, yeşil sahanın altında bir ışık huzmesi doğdu. Turkse Rangers, Belçika 3. Ligi'nin tozlu yollarında yürürken, sahasına diktiği spotlarla gecenin karanlığını deldi. Federasyon onayıyla gelen bu adım, sadece bir tesis yenilemesi değil; bir topluluğun inatçı haykırışı. Yıllardır tribünlerden yükselen "Işıklandırın, akşam oynayalım!" sesleri, nihayet gerçek oldu. Cumartesi akşamları, Genk'in sokak lambalarının altında, kendi evinde taraftarının nefesiyle maç yapacak Rangers. Bu, bir kulübün değil, diaspora ruhunun zaferi.
Hatırlayın: Turkse Rangers, Belçika'nın Türk futbolunun en köklü simgelerinden. 1960'ların maden ocaklarından doğan bir hikaye; göçmen işçilerin teriyle yoğrulmuş bir saha. Şampiyonluklar, kupalar, play-off'lar... Ama her zaferin arkasında, o dar tribünlerdeki 50-100 sadık yürek vardı. Başkan Cabbar Alkan'ın dediği gibi, "Taraftar talebiydi bu; seslerini dinledik." Maddi fedakarlık, manevi inanç... Işıklar, sadece ampuller değil; o yüreklerin yansıması. Artık akşam maçları, Belçika’nın dört bir kösesinden rakiplerine karşı ev sahibi avantajı demek. 3. ligin sert rüzgarlarında, bu ışıklar bir fener olacak.
Ama zaferler kolay mı? Antrenör Adil Yılmaz'ın samimi itirafı içimizi sızlattı: "Bireysel hatalar affedilmiyor; 10 numara eksikliğimiz bizi frenliyor." İlk sezon heyecanı, puan kayıplarıyla gölgelendi. VC Wilrijk galibiyeti gibi sevinçler var, evet; Selim Çilt'in 25 metreden attığı füze gibi. Ama lig, acımasız bir okul. Turkse Rangers, burada kalmak için savaşmalı. Ara transfer hayalleri, finansal gerçeklerle dans edecek. Yılmaz'ın sözleri yankılanıyor: "Taraftar 50 kişiyle oynamak bizi üzüyor; gelin, doldurun tribünleri!"
Bu ışıklandırma, sporun ötesinde bir mesaj. Türk diasporası, Belçika toprağında kök salarken, kültürel bağlarını saha çizgilerinde koruyor. Gece maçları, aileleri bir araya getirecek. Turkse Rangers, sadece bir takım değil; bir miras. Işıklar söndüğünde bile, o ruh yanacak. Cumartesi akşamı Sint-Lenaarts karşısında ilk test; tribünler dolsun, zaferler çoğalsın.
Haydi Rangers, geceyi fethet! Tribünlerin ışığı, sahadakinden parlak olsun.
Halil Uygun
Editör'ün yazısı

