Belçika'da zenginlik eşitsizliği son 15 yılda değişen dinamikler
KU Leuven Üniversitesi'nin yeni çalışması, Belçika’daki gelir eşitsizliğinin artışını ve bu durumun arkasındaki faktörleri gözler önüne seriyor. Son 15 yılda değişen ekonomik yapı ve düşük faiz oranları, mülk gelirlerinde keskin bir eşitsizlik yaratırken, hükümet politikalarının bu süreci nasıl şekillendirdiği de dikkat çekiyor.
Belçika'da zenginlik eşitsizliği son 15 yılda değişen dinamikler
KU Leuven Üniversitesi'nin yeni çalışması, Belçika’daki gelir eşitsizliğinin artışını ve bu durumun arkasındaki faktörleri gözler önüne seriyor. Son 15 yılda değişen ekonomik yapı ve düşük faiz oranları, mülk gelirlerinde keskin bir eşitsizlik yaratırken, hükümet politikalarının bu süreci nasıl şekillendirdiği de dikkat çekiyor.
Belçika’daki Eşitsizlik Durumu: Yeni Bulgular ve Yönelimler
Belçika'da eşitsizlik, geçmiş yıllara göre beklenenden çok daha fazla bir artış göstermektedir. KU Leuven Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre, bu artış sadece emekten elde edilen gelirle sınırlı kalmayıp, tasarruflar ve hisse senetleri gibi varlıkları da kapsamaktadır. Son 15 yılda ise ekonomik eşitsizlik önemli ölçüde artmış ve tablo beklenmedik bir şekilde değişmiştir.
EÅŸitsizlikteki DeÄŸiÅŸim: Bir Zamanlar Sabit Olan Durum
Belçika, uzun yıllar boyunca gelir eşitsizliği açısından Asterix ve Obelix'in Galya köyü gibi bir örnek olarak kabul edilmiştir. Bu, uluslararası eğilimlerin aksine, Belçika'nın daha düşük gelir eşitsizliği gösterdiği bir durumu ifade ediyordu. Araştırmalara göre, Finlandiya ve İsveç gibi eşitlikçi ülkelerle karşılaştırıldığında, Belçika’daki eşitsizlik oldukça düşük seviyelerdeydi. Bu durum, yaşlanan nüfus ve daha küçük (tek ebeynli) aile yapıları gibi sosyal değişimlerin etkisiyle istikrarlı bir şekilde sürdürülüyordu. KU Leuven Ekonomi Profesörü André Decoster, "Eşitsizliğin artmamasını sağlayan politika, yeniden dağıtıcı vergi ve sosyal yardım sistemimizdir," diyerek, mevcut sistemin eşitsizliği tutmada oldukça başarılı olduğunu vurgulamaktadır. 1985'ten bu yana Belçika’daki hükümetlerin politikaları eşitsizlikteki istikrarı pekiştirmiştir. Ancak, KU Leuven araştırma grubunun yaptığı incelemelere göre, tek istisna, tüm gelir gruplarının eşit şekilde kazanç sağladığı Michel hükümetidir.
Yeni Verilerle GeliÅŸen Perspektif
KU Leuven araştırmacıları, geleneksel gelir anketlerinin ideal veri kaynakları olmadığını belirtiyor. Bu tür anketler, emekten elde edilen geliri doğru bir şekilde yansıtsa da, sermayeden elde edilen gelire dair sınırlı bilgi sunmaktadır. Üstelik, varlıklı bireylerin bu tür anketlere katılma olasılıkları daha düşüktür. Bu nedenle, araştırma için farklı veri kaynaklarına başvurulmuş; varlıklara, vergi beyannamelerine ve ulusal hesaplara ilişkin veriler kullanılmıştır. Bu yeni veriler, Belçika'daki eşitsizlik hakkında daha kapsamlı bir tablo sunmaktadır. Sonuçlar, geleneksel anketlerde gösterilenin aksine, gelir eşitsizliğinin daha yüksek olduğunu ve önceki yıllarda düşünülenden daha az istikrarlı olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle 2010 yılından itibaren eşitsizlik giderek artmıştır.
Düşük Faiz Oranlarının Etkisi
Bu artışın başlıca nedeni, emekten elde edilen gelirdeki eşitsizlikteki artış değil, sermayeden elde edilen gelirin yükselmesidir. 2010 yılından bu yana emlak gelirleri, gayri safi yurtiçi hasıladan (GSYİH) daha hızlı bir artış göstermiştir. Ayrıca, mülk gelirindeki eşitsizlik de belirgin şekilde artmıştır. Bunun temel nedeni, faiz oranlarının uzun süre düşük kalmasıdır. Düşük faiz oranları, tasarruf hesapları ve sabit getirili ürünlerden elde edilen gelirleri olumsuz etkilemiştir. Avrupa Merkez Bankası'nın 2008 finansal krizinin ardından uyguladığı düşük faiz politikaları, borçlanmayı ucuzlatmayı ve tasarrufları caydırmayı amaçlamıştır. Bu durum, geniş nüfus kesimlerinin mülk gelirinde azalmaya yol açmıştır.
Ancak, hisse senetlerinden elde edilen temettüler gibi daha riskli sermaye gelirlerinin artışı, bu eşitsizliğin daha da belirginleşmesine neden olmuştur. Bu tür yatırımlar nüfusun daha küçük bir kısmı arasında yoğunlaşmış, böylece mülk gelirindeki eşitsizlik keskin bir şekilde artmıştır.
Politikalar ve Gelecek Yönelimler
Profesör André Decoster, eşitsizliklerin tamamen ortadan kaldırılmasının gerektiği anlamına gelmediğini vurgulamaktadır. Bazı eşitsizlikler, yüksek risk alarak ya da çok çalışarak elde edilen kazançlar gibi, haklı görülebilir. Ancak, eşitsiz başlangıç fırsatları ve toplumsal aksaklıklar gibi eşitsizliklerin de endişe verici olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, güçlü bir sosyal güvenlik sisteminin önemine dikkat çekilmektedir.
Politikacılar için en büyük zorluk, nüfus ve ekonomi değişirken sosyal güvenliği sürdürülebilir bir şekilde finanse etmeye devam etmektir. Emek gelirleri üzerindeki vergilerin yeterliliği sürekli bir tartışma konusudur. Decoster, sosyal güvenliğin yalnızca emek gelirlerinden değil, sermaye gelirlerinden de finanse edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu bağlamda, sermaye gelirlerine yönelik vergi uygulamalarının kaçınılmaz olduğunu belirtmektedir. Böyle bir değişim, ekonomik eşitsizliğin daha adil bir şekilde düzenlenebilmesi için önemli bir adım olabilir.
Halil Uygun
Â
Â