Tessenderlo Diyanet Camii, İçişleri Bakanlığı'na yeni tanınma talebi sunuyor
Tessenderlo’daki cami, bir yıl önceki homofobik hutbe nedeniyle İçişleri Bakanlığı’na yeniden tanınma başvurusunda bulunarak, belediye meclisinden tavsiye bekliyor.
Tessenderlo Diyanet Camii, İçişleri Bakanlığı'na yeni tanınma talebi sunuyor
Tessenderlo’daki cami, bir yıl önceki homofobik hutbe nedeniyle İçişleri Bakanlığı’na yeniden tanınma başvurusunda bulunarak, belediye meclisinden tavsiye bekliyor.
Tessenderlo’daki Diyanet Camii, İçişleri Bakanlığı’na yeniden tanınma başvurusunda bulundu. Ocak ayında dönemin İçişleri Bakanı Gwendolyne Rutten (Open VLD), camide verilen homofobik ifadeler içeren bir vaazın metninin kabinesine ulaşmasının ardından başvuruyu reddetmişti. Belediye meclisi, Perşembe günü konuyla ilgili bir görüş bildirecek.
Başvuru, ekim ayı başlarında yapılmıştı. İçişleri Bakanlığı, “Yeni bir başvuru yapıldığını teyit edebiliriz” açıklamasında bulunurken, Bakan Hilde Crevits (CD&V) konu hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Tessenderlo’daki cami, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olup, Türkiye’den denetim altındadır.
Ocak ayında, cami bir kez daha tepkilerin odağında yer almıştı. Geçen yazda verilmesi gereken bir vaazın metni, bir şekilde dönemin Bakanı Rutten’in kabinesine sızmıştı. Metinde, “Günümüzde sadece erkekler erkeklerle değil, kadınlar da kadınlarla, daha fazla insanla, gruplar halinde, hatta hayvanlarla seks yapıyor” gibi ifadeler yer alıyordu. “Böyle bir sapkınlık var. Ama biz tepki göstermiyoruz. Buna karşı mücadele etmiyoruz. Bu sapkınlığı bize dayatıyorlar ve biz tepki vermemeye devam ediyoruz,” deniyordu. Ayrıca, LGBTQI+ topluluğuna karşı hakaret içeren ifadeler yer alıyordu. Metinde, “Alfabedeki çocuklar” tanımlaması yapılmış ve “Onlara birçok hak verdiler ve hasta olmadıklarını söylediler, ki bu doğru, hasta değiller. Onlar asla hasta değiller. Bu sapkınlığa başvuranlar hasta değil, onlar sapık,” denilmiştir.
Rutten, bu ifadeler üzerine tanınma talebini açıkça reddetmiş ve “LGBTQI+ topluluğuna karşı nefreti kışkırtmak kabul edilemez ve cezalandırılabilir” ifadelerini kullanmıştı. Rutten, aynı zamanda Yerel İnanç Toplulukları Bilgi ve Tarama Servisi tarafından bir soruşturma başlatılmasını emretti. Bu, Yerel Yönetim Ajansı’nın bağımsız bir parçasıdır. Yerel Yönetim Ajansı soruşturma hakkında herhangi bir açıklama yapmadı ancak başvurunun incelenmesi için yeni bir soruşturma açıldığını doğruladı.
“Her yeni tanıma başvurusu, koşulların yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmek için bir soruşturma gerektirir,” diyen sözcü Pieterjan Rynwalt, bu soruşturmanın şu anda devam ettiğini belirtti. Ayrıca, belediye meclisinden Perşembe günü bir tavsiye alınacağı duyuruldu. Belediye hakkında yorum almak ise mümkün olmadı.
Kayıtların ortaya çıkmasının ardından, Flaman Adalet Bakanı Zuhal Demir (N-VA), nefret söylemi ve LGBT topluluğuna karşı ayrımcı ifadelerle ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca, Avrupa İslamı’nı reddeden iddialar da gündeme gelmişti. Bakan Demir’e yorum için ulaşılamadı. Demir, ekim ayında, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı beş Türk imamının çalışma izinlerini iptal etmişti. Bu imamlar, Türk hükümeti tarafından maaşlı devlet memuru olarak görevlendirilmişti ve mayıs ayından itibaren bu uygulama yasaklanmıştı.
Halil Uygun