AfD desteğiyle Almanya’da kalıcı sınır kontrolleri ve günlük sınır dışı işlemleri onaylandı
Almanya Parlamentosu, AfD'nin desteğiyle daha katı bir göç politikası önerisini kabul etti. Bu öneriler arasında kalıcı sınır kontrolleri ve günlük sınır dışı işlemleri bulunuyor.
AfD desteğiyle Almanya’da kalıcı sınır kontrolleri ve günlük sınır dışı işlemleri onaylandı
Almanya Parlamentosu, AfD'nin desteğiyle daha katı bir göç politikası önerisini kabul etti. Bu öneriler arasında kalıcı sınır kontrolleri ve günlük sınır dışı işlemleri bulunuyor.
Kalıcı Sınır Kontrolleri ve Günlük Sınır Dışı İşlemleri: Almanya Parlamentosu, AfD'nin Desteğiyle Daha Katı Göç Önerilerini Onayladı
Almanya'da parlamento, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin desteğiyle daha katı bir iltica politikası önerisini kıl payı onayladı. Bu, AfD tarafından desteklenen bir önerinin ilk kez kabul edilmesi anlamına geliyor. Öneriler arasında kalıcı sınır kontrollerinin uygulanması ve günlük sınır dışı işlemlerinin başlatılması gibi tartışmalı planlar yer alıyor. Bu onay, esas olarak hükümete bir mesaj niteliği taşıyor; hükümetin, önerilerin belirli bölümlerini yürürlüğe koyup koymayacağına karar vermesi gerekiyor.
Almanya’da yaklaşan parlamento seçimleri öncesinde göç politikasıyla ilgili eski bir tartışma yeniden alevlendi. Bu tartışmanın fitilini, göçmenler tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen çeşitli ölümcül saldırılar ateşledi. Örneğin, kısa süre önce Aschaffenburg’da meydana gelen ve 2 yaşındaki bir çocuk ile 41 yaşındaki bir adamın hayatını kaybettiği saldırı sonrası 28 yaşındaki Afgan kökenli bir kişi tutuklandı.
Alman parlamentosunda, Hristiyan Demokratlar'dan oluşan Union fraksiyonu tarafından sunulan iki önerge üzerinde oylama yapıldı. Union, bu yasa tasarılarıyla 23 Şubat’ta yapılacak parlamento seçimlerinden önce Almanya'nın göç ve iltica politikasını sıkılaştırmayı amaçlıyor.
Kalıcı Sınır Kontrolleri ve Günlük Sınır Dışı İşlemleri
İlk önerge, beş maddelik bir plan içeriyor. Bu plana göre, Almanya'nın komşu ülkelerle "kalıcı sınır kontrolleri" uygulaması ve ülkeye yasa dışı giriş yapmaya çalışan herkesin "istisnasız olarak geri çevrilmesi" öngörülüyor. Almanya'dan yasal olarak ayrılması gereken kişilerin "derhal gözaltına alınması" ve günlük sınır dışı işlemlerinin başlatılması planlanıyor. Bu sınır dışı işlemleri, Suriye ve Afganistan gibi "sorunlu ülkeleri" de kapsayacak. Önerge, 348 evet oyuna karşılık 345 hayır oyu ile kabul edildi.
İkinci önerge ise iç güvenliği artırmaya yönelik bir politika değişikliğini öngörüyordu. İçinde güvenlik makamlarına daha fazla yetki verilmesi gibi 27 maddelik geniş kapsamlı talepler yer alıyordu. Ancak bu önerge kabul edilmedi.
Gizli İş Birliği Mi?
Union fraksiyonu, oylamayı alışılmış el kaldırma yöntemiyle yapmak yerine, oy kartlarıyla bireysel oylama sistemini tercih etti. Bu yöntemin seçilmesinin sebebi, Union ve AfD üyelerinin parlamentoda yan yana oturması ve el kaldırarak oy kullanmaları halinde birlikte hareket ettiklerine dair görüntülerin yayılmasını önlemekti.
Gerçek Etkisi Ne Olacak?
Bu önerilerin Almanya’da gerçekten bir değişim oluşturup oluşturmayacağ tartışmalı. Onaylanan önergeler bağlayıcı değil; sadece hükümete harekete geçme çağrısı yapıyor. Yani yasal olarak doğrudan bir sonucu bulunmuyor. Asıl amaç, hükümet üzerinde baskı oluşturmak ve siyasi bir mesaj vermek. Ayrıca, Almanya'nın vatandaşlık iptali gibi planlarının hukuki engellere takılabileceği belirtiliyor. Hükümet, bu önergelerin bazı bölümlerini politikaya dönüştürse bile, Alman mahkemeleri ya da Avrupa Adalet Divanı bu kararlara itiraz edebilir ve iptal edebilir.
Bununla birlikte, önümüzdeki haftalarda yine de bazı değişiklikler yaşanabilir. Almanya İçişleri Komisyonu tarafından hazırlanan ve federal polisin yetkilerini genişletmeyi öngören bir yasa taslağı hâlâ masada. Bu taslak, cuma günü Federal Konsey’de görüşülecek.
Eski Tartışmalar Yeniden Alevleniyor
Göç tartışması, Almanya'da eski siyasi fay hatlarını yeniden harekete geçirdi. Sıkça "Brandmauer" terimi gündeme geliyor ki bu, Almanya'da "sağcı partilerle iş birliği yapılmaması" anlamına gelen bir siyasi kural olarak biliniyor. AfD ile iş birliği yapmamak, ülkedeki ana akım partiler arasında uzun süredir benimsenen bir ilke.
Tarihi Bir An Mı?
Almanya muhabiri Chiem Balduk’a göre, bu oylama tarihi bir an: "Bu, Alman siyasetinde önemli bir dönüm noktası. Şimdiye kadar tüm demokratik partiler, AfD ile herhangi bir şekilde iş birliği yapmama konusunda net bir mutabakata sahipti. Ancak CDU lideri Friedrich Merz, AfD ile çalışmayacaklarını savunsa da, AfD destekli bir önergenin kabul edilmesi, bu ‘duvarın’ çatlamaya başladığını gösteriyor."
"Almanya seçimlerine sadece üç hafta kaldı. Merz, kamuoyuna güçlü bir lider olduğunu ve Almanya’nın göç politikasını sıkılaştırmaya kararlı olduğunu göstermek istiyor."
AfD lideri Alice Weidel konuşma yapmak için kürsüye çıktığında birçok milletvekili salonu terk etti. Weidel ise bu durumu eleştirerek, "Brandmauer, milyonlarca seçmeni dışlamak için bir bahanedir. Bu, bana değil, Almanya halkına zarar veriyor," dedi ve Union fraksiyonuna bakarak konuşmasını sürdürdü.
Sonuç olarak, Union ve AfD’nin ortak desteği sayesinde önerge, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez AfD'nin de desteklediği bir yasa tasarısının parlamentoda kabul edilmesiyle sonuçlandı.
Halil Uygun
