Belçika’daki şişe sularının yüzde 75’inde PFAS izleri tespit edildi: Uzmanlar uyarıyor


Bağımsız haber sitesi Apache’nin geniş çaplı araştırması, Belçika’daki 15 farklı şişe suyundan alınan numunelerin 11’inde, kalıcı kimyasallar sınıfına giren PFAS izlerine rastlandığını ortaya koydu. Yetkililer net sınırlar belirlemeye çağrılırken, tüketiciler endişeli: “Sağlığımız tehlikede mi?”
Belçika’daki şişe sularının yüzde 75’inde PFAS izleri tespit edildi: Uzmanlar uyarıyor
Belçika’daki şişe sularının yüzde 75’inde PFAS izleri tespit edildi: Uzmanlar uyarıyor

Belçika’daki şişe sularının yüzde 75’inde PFAS izleri tespit edildi: Uzmanlar uyarıyor

Bağımsız haber sitesi Apache’nin geniş çaplı araştırması, Belçika’daki 15 farklı şişe suyundan alınan numunelerin 11’inde, kalıcı kimyasallar sınıfına giren PFAS izlerine rastlandığını ortaya koydu. Yetkililer net sınırlar belirlemeye çağrılırken, tüketiciler endişeli: “Sağlığımız tehlikede mi?”

Belçika’da yürütülen ve sonuçları kamuoyunda geniş yankı uyandıran bir araştırma, ülkedeki şişe suyu sektörünü yakından ilgilendiriyor. Bağımsız haber sitesi Apache, Ardenler’den, Hoge Venen (Yüksek Ovalar) bölgesinden ve Doğu Flaman’daki bazı kaynaklardan alınan toplam 15 farklı şişe suyu numunesini uzman bir laboratuvara gönderdi. Laboratuvar analizlerinde bu numunelerin 11’inde, yani yaklaşık yüzde 75’inde, insan sağlığı açısından tartışmalı PFAS (kalıcı kimyasallar) ailesine ait triflüor asetik asit (TFA) izlerine rastlandı. Bu sonuç, Belçika’daki şişelenmiş su endüstrisinde bugüne kadar yapılan en kapsamlı ve dikkat çekici çalışmalardan biri olarak değerlendiriliyor.

PFAS Nedir ve Neden Önemli?

PFAS (per- ve polifloroalkil maddeler), çevrede ve insan vücudunda kolay kolay parçalanmayan, bu nedenle “sonsuz kimyasallar” olarak da anılan bir grup sentetik maddeyi ifade ediyor. Bu kimyasallar, yıllardır gıda ambalajlarından yangın söndürme köpüklerine, suya dayanıklı kumaşlardan plastik kaplamalara kadar birçok üründe kullanıldı.

Ancak PFAS maddelerinin bazı türleri, uzun vadede insan sağlığı üzerinde hormon dengesizlikleri, bağışıklık sistemi zayıflaması ve bazı kanser türleriyle ilişkilendirilebilecek etkiler etkileyebileceği için bilim insanları tarafından yakından izleniyor.

TFA’nın Kökeni ve Çevreye Yayılımı

Araştırmada tespit edilen TFA, PFAS ailesinin daha küçük bir üyesi. TFA genellikle;

  • Pestisitler ve tarım ilaçlarının parçalanması,

  • Plastik üretim süreçleri,

  • Bazı farmasötik (ilaç) süreçleri,

  • Klima ve soğutma sistemlerinde kullanılan özel sıvılar

gibi endüstriyel faaliyetlerin yan ürünü olarak çevreye karışıyor.

Uzmanlar, TFA’nın neredeyse hiç parçalanmadığını, suya karıştığında ise kilometrelerce uzağa taşınabildiğini belirtiyor. Bu özellikleri nedeniyle, yeraltı su kaynaklarına ulaşması ve şişelenmiş sulara karışması mümkün hale geliyor.

Roman Markasında Rekor Düzey

Analizde öne çıkan bulgu, Roman markasına ait bir şişe suda ölçülen olağanüstü yüksek TFA seviyesi oldu. 2006 yılına kadar “doğal maden suyu” olarak tanınan bu markanın numunesinde, litre başına 2.800 nanogram TFA tespit edildi.

Şirketin sözcüsü Thomas Lauwaert, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “TFA, dünyanın dört bir yanında yaygın biçimde görülen bir madde. Biz üreticiler olarak bu gelişmeleri ciddiyetle ele alıyoruz. Ancak net sınır değerler koymak ve bunları yasal zemine oturtmak hükümetlerin sorumluluğundadır. Biz de bu alandaki gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyoruz.”

Tüketici Ne Yapmalı?

Belçika’daki tüketici dernekleri, araştırmanın sonuçlarını yakından takip ediyor. Test Aankoop gibi kuruluşlar, şu aşamada tüketicilerin paniğe kapılmaması gerektiğini ancak yetkililerin su sektöründe daha sıkı denetimler ve şeffaf raporlama yapmasını istediğini belirtiyor.

Belçika Sağlık Bakanlığı ise konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak uzmanlar, PFAS maddeleriyle ilgili Avrupa genelinde devam eden düzenleme çalışmalarını hatırlatıyor. Avrupa Komisyonu’nun, önümüzdeki yıllarda PFAS kullanımını ciddi biçimde sınırlandırması bekleniyor.

Avrupa’da ve Dünyada Benzer Endişeler

Belçika’daki bu durum, küresel ölçekte yaşanan bir sorunla örtüşüyor. Almanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde de son yıllarda yapılan araştırmalar, hem musluk suyunda hem de bazı şişe sularında PFAS izlerinin bulunduğunu gösterdi. Bu ülkelerde, PFAS konsantrasyonlarının düşürülmesi için yeni filtreleme teknikleri ve arıtma sistemleri üzerinde çalışmalar sürüyor.

Beklentiler

Apache’nin çalışması, Belçika’daki şişelenmiş su üreticilerinin yanı sıra yetkililer için de önemli bir uyarı niteliği taşıyor. PFAS’ın uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmese de bilim insanları, ihtiyatlı yaklaşım ve daha sıkı düzenlemeler gerektiği konusunda hemfikir.

Tüketiciler ise şimdilik günlük hayatta kullandıkları şişe su markalarının içeriklerini daha dikkatle incelemeye başladı. Önümüzdeki haftalarda, konuyla ilgili yeni açıklamaların gelmesi bekleniyor.

Halil Uygun

Etiketler:





Bu site çerez kullanıyor. Siteye göz atmaya devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Şartlar ve Koşullar