Belçika’da hükümet krizi kapıda: Dışişleri Bakanı Prévot, İsrail’e karşı daha sert tavır alınmazsa dosyaları bloklayacak
Les Engagés lideri ve Dışişleri Bakanı Maxime Prévot, hükümeti uyardı: “Eğer İsrail’e karşı daha net bir tavır alınmaz ve Filistin devleti tanınmazsa, siyasi dosyaları bloke etmekten çekinmem.”
Belçika’da hükümet krizi kapıda: Dışişleri Bakanı Prévot, İsrail’e karşı daha sert tavır alınmazsa dosyaları bloklayacak
Les Engagés lideri ve Dışişleri Bakanı Maxime Prévot, hükümeti uyardı: “Eğer İsrail’e karşı daha net bir tavır alınmaz ve Filistin devleti tanınmazsa, siyasi dosyaları bloke etmekten çekinmem.”
Belçika federal hükümetinde Gazze savaşı üzerinden tansiyon yükseliyor. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Maxime Prévot (Les Engagés), koalisyon ortaklarına sert bir mesaj gönderdi. Prévot, MR ve N-VA’nın direnci nedeniyle Belçika’nın Filistin konusunda adım atmamasını kabul edilemez bulduğunu belirterek, “Benim ve partim için Gazze gerçekten kritik bir dosya. Eğer daha sert bir tutum alınmazsa büyük bir hükümet krizi kapıda” dedi.
Filistin’in Tanınması ve İsrail’e Yaptırımlar
Prévot, Çarşamba günü Başbakan Bart De Wever (N-VA) başkanlığında toplanacak kernkabinete (hükümetin daraltılmış çekirdek kabinesi) “somut öneriler içeren bir nota” sunacak.
Bu öneriler arasında:
-
Filistin devletinin tanınması,
-
İsrail’in aşırı sağcı bakanları Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich’e inreis yasağı,
-
İşgal altındaki topraklardan gelen ürünlerin yasaklanması,
-
İsrail’e yönelik silah sevkiyatının ve transit geçişlerin engellenmesi yer alıyor.
Prévot, “Eğer Belçika, Filistin’i tanımayan küçük ülkeler kulübünde kalırsa bu ülkemizin uluslararası itibarı için yıkıcı olur” diye konuştu.
Koalisyonda Çatlak
Les Engagés, CD&V ve Vooruit partileri Filistin’in tanınmasını ve İsrail’e karşı daha sert önlemler alınmasını savunuyor. Buna karşılık MR ve N-VA ise mevcut çizgiyi korumakta ısrar ediyor. Özellikle MR lideri Georges-Louis Bouchez, bu konuda sert muhalefet yürütüyor. Prévot, Bouchez’i işaret ederek, “Bir kişinin tutumu bütün ülkenin itibarını riske atamaz. Mutlaka hükümet içinde bir çözüm bulmalıyız” diyerek koalisyon içinde iplerin kopabileceği sinyalini verdi.
Olası Hükümet Krizi
Analistler, Prévot’nun çıkışını, Belçika’da önümüzdeki haftalarda hükümet krizine yol açabilecek bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Özellikle 2026 seçimlerine giden süreçte partilerin dış politika üzerinden seçmen tabanlarına güçlü mesajlar verme eğiliminde olduğu belirtiliyor.
Avrupa’da Baskı Artıyor
Belçika’daki tartışma, Avrupa genelindeki siyasi eğilimin bir yansıması. İrlanda, İspanya ve Norveç geçtiğimiz aylarda Filistin’i resmen tanımıştı. Benzer adımların Hollanda ve Lüksemburg’da da gündeme geldiği konuşuluyor.
Belçika’nın Filistin’i tanıması, ülkeyi Avrupa’nın İsrail’e karşı en sert çizgideki ülkeleri arasına sokabilir.
Avrupa’da Tanıma ve Yaptırım Dalgası: Kıyaslama Tablosu
|
Ülke |
Filistin'i Tanıdımı? |
Diğer Adımlar / Son Gelişmeler |
|---|---|---|
|
Fransa |
Eylül 2025’te tanımaya hazırlanıyor |
Macron’un kararı AB içinde yeni bir kıvılcım; BM’de de resmi tanım gündemde. |
|
Malta |
Eylül 2025’te tanıma planı var |
Kıtanın küçük fakat simgesel devletlerinden biri. |
|
İspanya / İrlanda / Slovenya / Norveç |
2024 tanıdı |
İspanya: 28 Mayıs 2024; İrlanda ve Norveç benzer adımlar. |
|
Almanya |
Tanımıyor |
Şimdilik tanımayı “zamanlama hatası” olarak nitelendiriyor. |
|
İtalya |
Tanımıyor |
Tanımanın sembolik değil kapsamlı olması gerektiğini savunuyor. |
|
Hollanda |
Tanımıyor, ancak sert tutum istedi |
Dışişleri Bakanı istifa etti; parlamentoda tanıma ve yaptırım önerileri reddedildi. |
Ek Uluslararası Tepkiler
-
AB, İngiltere, Avustralya, Kanada ve diğer bazı ülkeler, İsrail’in Doğu Kudüs’teki "E1 yerleşim planını" kınadı. Bu eylem iki devletli çözüm için tehdit olarak değerlendiriliyor.
-
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, İsrail’e yönelik çifte standart nedeniyle Batı dünyasının itibarının zarar görebileceğini vurguladı. Norveç 2024’te Filistin’i tanımıştı.
-
Guardian’da yayınlanan yorumda, AB'nin Gazze'deki insan hakları ihlallerine karşı harekete geçmemesi "yapısal ırkçılığa ve sömürge geçmişine" bağlandı.
Halil Uygun
