Ayın araştırmacısı ödülü Dr. Caglayan Demirel’e: Karma aort kapak hastalıklarına ışık tutan çalışma
TAVI uygulanan hastalarda karma kapak hastalığının uzun vadeli etkilerini inceleyen kapsamlı araştırmasıyla uluslararası tıp camiasında yankı uyandırdı
Ayın araştırmacısı ödülü Dr. Caglayan Demirel’e: Karma aort kapak hastalıklarına ışık tutan çalışma
TAVI uygulanan hastalarda karma kapak hastalığının uzun vadeli etkilerini inceleyen kapsamlı araştırmasıyla uluslararası tıp camiasında yankı uyandırdı
Viyana Tıp Üniversitesi’nde görev yapan girişimsel kardiyolog Dr. Caglayan Demirel, ciddi aort darlığı (aort stenozu) bulunan hastalarda transkateter aort kapak implantasyonu (TAVI) sonrası gelişen karma aort kapak hastalıklarının (mixed aortic valve disease – MAVD) uzun vadeli sonuçlarını incelediği öncü nitelikteki çalışmasıyla, “Ayın Araştırmacısı Ödülü”ne layık görüldü. Ödül, tıbbi araştırmalarda yenilikçi yaklaşımı, klinik uygulamalara rehberlik eden sonuçları ve bilimsel katkı düzeyi göz önüne alınarak bağımsız jüri tarafından veriliyor. Dr. Demirel’in çalışması, Avrupa Kalp Dergisi – Kardiyovasküler Görüntüleme (European Heart Journal – Cardiovascular Imaging) adlı prestijli yayında kısa süre önce yayımlandı.
TAVI Sonrası Karma Kapak Hastalıkları: Göz Ardı Edilen Bir Risk Faktörü
Dr. Demirel’in başyazarlığını üstlendiği bu kapsamlı araştırma, 10 yılı aşkın süredir TAVI uygulanan hastaların verilerinin yer aldığı Viyana TAVI kayıtları (Vienna TAVI Registry) temel alınarak yürütüldü. TAVI, son yıllarda ciddi aort darlığı tedavisinde cerrahi olmayan, minimal invaziv bir yöntem olarak ön plana çıkarken; aynı anda hem aort darlığı hem de aort yetersizliği bulunan karma kapak hastalarının uzun dönem prognozu hakkında yeterli veri bulunmuyordu. Bu eksikliği gidermeyi hedefleyen çalışma, hem klinik hem de yapısal parametreler açısından önemli bulgular ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, MAVD hastalarında TAVI sonrası paravalvüler yetmezlik (PVR) gelişme riski, sadece izole aort darlığı bulunan hastalara kıyasla belirgin şekilde daha yüksek. Daha da çarpıcı olan ise, belirgin PVR gözlenmeyen MAVD hastalarında bile uzun vadeli mortalite oranlarının artmış olması. Bu veriler, MAVD'nin yalnızca bir eşlikçi patoloji olmadığını, aynı zamanda hastanın uzun vadeli sağkalımı üzerinde bağımsız bir olumsuz belirleyici olabileceğini gösteriyor. Çalışma aynı zamanda, bu hasta grubunun daha erken ve bireyselleştirilmiş tedavi planlamasından fayda görebileceğine dair güçlü kanıtlar sunuyor.
Bilimsel Derinlik ve Klinik Rehberlik Sunuyor
Araştırmada, binlerce hastanın TAVI sonrası takip verileri analiz edildi. MAVD tanısı konulan hastaların daha düşük ejeksiyon fraksiyonlarına, daha büyük sol ventrikül çaplarına ve daha belirgin yapısal kalp bozukluklarına sahip olduğu görüldü. Çalışma, kardiyoloji camiasına önemli bir mesaj iletiyor: Klinik olarak stabil görülen MAVD hastaları bile, prosedür sonrası kötüleşen prognoz nedeniyle daha yakından izlenmeli. Paravalvüler yetmezlik gelişmese bile bu hastalarda mortalite riskinin artması, mevcut risk sınıflandırmalarının yeniden değerlendirilmesini gerekli kılıyor.
Uluslararası Deneyim ve Bilimsel Birikim
Dr. Caglayan Demirel, tıp eğitimini 2007-2013 yılları arasında Avusturya’nın Innsbruck Tıp Üniversitesi’nde tamamladı. İç hastalıkları uzmanlık eğitiminin ardından kariyerine İsviçre’de devam etti. Bern Üniversitesi Hastanesi Inselspital’de, Avrupa'nın önde gelen kardiyoloji merkezlerinden birinde, Prof. Dr. Stephan Windecker’in başkanlığındaki Kardiyoloji Bölümü’nde girişimsel ve yapısal kardiyoloji alanında çalıştı.
Burada, Yapısal Kalp Hastalıkları Programı Başkanı Dr. Thomas Pilgrim ve Kateter Laboratuvarı Başkanı Dr. Lorenz Räber ile birlikte karmaşık klinik vakalarda yer aldı. İsviçre’de bulunduğu dönemde, yapısal kalp hastalıklarına yönelik birçok yenilikçi araştırma yürüttü ve akademik yayınlara imza attı. 2022 yılında Avusturya’ya dönen Dr. Demirel, Viyana Genel Hastanesi (AKH Wien) bünyesindeki Kalp Kateterizasyon Laboratuvarı’nda Doç. Dr. Hemetsberger liderliğinde ve Yapısal Kalp Hastalıkları Programı Başkanı Prof. Dr. Bartko gözetiminde çalışmalarını sürdürüyor. Hem klinik hem bilimsel alanda aktif rol alan Dr. Demirel, Avrupa’daki ilk transkateter triküspid kapak implantasyonlarını gerçekleştiren ekipte de yer aldı.
Akademik ve Eğitim Faaliyetlerinde de Aktif
Dr. Demirel yalnızca klinik ve araştırma alanında değil, akademik alanda da önemli katkılar sağlıyor. Viyana Tıp Üniversitesi'nde tıp öğrencilerine yönelik kalp kapak hastalıklarıyla ilgili temel dersler veriyor; kalp kateterizasyonu alanında düzenlenen seçmeli derslerde eğitimci olarak görev alıyor. Ayrıca, öğrencilerin klinik becerilerini değerlendiren OSCE (Nesnel Yapılandırılmış Klinik Sınav) oturumlarına da düzenli olarak katılım sağlıyor. Genç hekimlerin eğitimine verdiği önem, onun akademik kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkıyor.
Yeni Nesil Kapak Teknolojilerine Öncülük
Dr. Demirel’in de içinde bulunduğu Viyana merkezli ekip, Avrupa’da gelişmekte olan yeni nesil kalp kapak sistemlerinin ilk uygulayıcılarından biri olarak biliniyor. Transkateter yöntemlerle yapılan aort, mitral ve triküspid kapak müdahalelerinde hem klinik başarı oranlarını yükseltmiş hem de yeni teknolojilerin sahaya kazandırılmasına öncülük etmiştir.
Gelecek Perspektifi: Kişiye Özel Tedavi ve Erken Müdahale
MAVD üzerine yapılan bu araştırma, yalnızca mevcut tedavi yaklaşımlarını gözden geçirmeyi değil, aynı zamanda kişiselleştirilmiş tedavi modellerinin geliştirilmesini de gündeme getiriyor. Dr. Demirel, bu çalışmasıyla yalnızca bir klinik boşluğu doldurmakla kalmıyor; aynı zamanda TAVI sonrası hasta yönetimi konusunda uzun vadeli stratejilere yön verecek bilimsel altyapıyı da sunuyor.
Halil Uygun