Sendikalar Eğitim Bakanı Demir’in dil planına tepkili: “İş yükü zaten insanlık dışı boyutta”
Flaman Bölge Hükümeti Eğitim Bakanı Zuhal Demir’in anaokulundan ortaöğretime kadar her seviyede ayrı dil sınıfları oluşturma planı, eğitim sendikaları ve uzmanlardan eleştiri aldı. Öğretmen eksikliği nedeniyle planın uygulanamaz olduğunu savunan sendikalar, öğretmenlerin üzerindeki iş yükünün daha da artacağı uyarısında bulunuyor.
Sendikalar Eğitim Bakanı Demir’in dil planına tepkili: “İş yükü zaten insanlık dışı boyutta”
Flaman Bölge Hükümeti Eğitim Bakanı Zuhal Demir’in anaokulundan ortaöğretime kadar her seviyede ayrı dil sınıfları oluşturma planı, eğitim sendikaları ve uzmanlardan eleştiri aldı. Öğretmen eksikliği nedeniyle planın uygulanamaz olduğunu savunan sendikalar, öğretmenlerin üzerindeki iş yükünün daha da artacağı uyarısında bulunuyor.
Demir’in Dil Planı Tartışma Yaratıyor: Uygulanabilir Mi, Kutuplaştırır Mı?
Flaman Hükümeti’nin, okullarda Felemenkçe dil becerilerini artırmak amacıyla başlattığı yeni “dil planı” kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Eğitim Bakanı Zuhal Demir’in (N-VA) liderliğinde hazırlanan plan, çocukların dil seviyelerine göre erken yaşlardan itibaren ayrı sınıflara yerleştirilmesini öngörüyor. Ancak sendikalar, eğitimciler ve muhalefet, planın hem pedagojik hem de pratik açıdan sorunlar barındırdığı görüşünde.
Sendikalar: “Plan güzel ama uygulanamaz”
Flaman Hristiyan Eğitim Sendikası COV ile sosyalist ACOD Onderwijs, ilke olarak planın amacını desteklediklerini belirtiyor. Ancak her iki sendika da uygulamanın öğretmen eksikliği nedeniyle pratikte mümkün olmadığını savunuyor.
COV başkanı Marianne Coopman, şu ifadeyi kullandı: “Ek dersler, hizmet içi eğitimler, bire bir destek saatleri gibi uygulamaların mevcut yükün üzerine eklenmesi mümkün değil. İş yükü zaten insanlık dışı boyutlarda.”
ACOD Onderwijs sözcüsü Marc Borremans ise kadro açığının büyük bir sorun olduğunu belirterek şöyle dedi: “Okullarda hâlihazırda öğretmen ilanlarına başvuran yok. Demir’in desteklemeyi hedeflediği çocuklar zaten yeterli desteği alamıyor.” Sendikalar, öğretmen ihtiyacının 1.000 ila 2.000 kişi arasında olduğunu hatırlatarak, kabineyle acil bir görüşme talep ettiklerini duyurdu.
Uzmanlar: Pedagojik riskler var
Uzmanlar, erken yaşlarda yoğun dil eğitiminin faydalı olabileceğini kabul ederken, planın uygulama biçimine dair çeşitli uyarılarda bulunuyor.
UAntwerpen’den dilbilimci Jordi Casteleyn, planın bilimsel olarak temellendirilmiş olduğunu ancak bazı riskler içerdiğini söylüyor: “Dil desteği normal sınıf eğitiminin yerini almamalı. Ayrıca, bu uygulamalar çocuklar arasında damgalanma riski doğurabilir.” Casteleyn, öğretmen eksikliği sorununa rağmen “iyi yapılandırılmış bir planla, dil öğretimi konusunda özel eğitim almamış kişilerin bile etkili katkı sağlayabileceğini” savunuyor.
KU Leuven Dil ve Eğitim Merkezi Koordinatörü Pandora Versteden ise planın bazı yönlerinin pedagojik olarak riskli olduğunu düşünüyor. “Dil öğrenimi en iyi sınıf ortamında gerçekleşir. Ayrı sınıflar, hem çocukların arkadaşlarıyla etkileşimini azaltır hem de öğretmenlerin ‘artık dil öğretmek benim işim değil’ gibi bir yaklaşım benimsemesine yol açabilir.” Versteden, sınıf içi dil desteğinin daha bütüncül ve eşitlikçi bir yöntem olduğunu vurguluyor.
Siyasi Tepkiler: Hem sağdan hem soldan eleştiri
Demir’in mensubu olduğu N-VA dışında kalan tüm siyasi partilerden planla ilgili eleştiriler geldi.
Vlaams Belang: “Plan yeterince sert değil”
Aşırı sağcı Vlaams Belang partisinden Roosmarijn Beckers, planı yetersiz bulduklarını söyledi: “Plan bazı noktalarda çok gevşek. Özellikle KOALA testinin sonuçları bağlayıcı olmalı. Aksi takdirde, her şey yine okulların iyi niyetine kalır.”
PVDA: “Bilimsel temele aykırı, elitist bir yaklaşım”
Sol görüşlü İşçi Partisi PVDA adına konuşan milletvekili Line De Witte, planı sert bir dille eleştirdi: “Felemenkçeyi öğretmenin en iyi yolu, sınıfta bir öğretmenle olur. Bu plan, zaten zor durumda olan okullara ekstra yük bindiriyor.” De Witte ayrıca sınıf mevcudunun azaltılması ve ek öğretmen görevlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Demir’in planı bilimsel tavsiyelere aykırı. Öğrencilerin hem Felemenkçe hem de diğer derslerde başarısız olmasına neden olacak.”
Ortak kaygı – Uygulama Riski ve Damgalama
Dil planı, Flaman Hükümeti’nin eğitimde fırsat eşitliğini sağlama hedefiyle örtüşse de öğretmen yetersizliği, pedagojik uygulamalar ve sosyal etkileri açısından büyük tartışmalar doğurdu. Hem sendikalar hem uzmanlar, planın uygulamada geri tepebileceği ve dezavantajlı öğrencilerde damgalanma hissi yaratabileceği uyarısında bulunuyor.
Halil Uygun
