ÖZEL HABER | Belçika'nın görmezden geldiği gerçek: Hapishanelerde 4.000 yasa dışı mahkûm


Belçika hapishanelerindeki aşırı doluluk ciddi bir krize dönüşürken, Adalet Bakanı Annelies Verlinden çözüm için radikal adımlar attıklarını açıkladı. Verlinden, 4.000’e yakın yasa dışı mahkûmun sınır dışı edileceğini duyurdu.
ÖZEL HABER | Belçika'nın görmezden geldiği gerçek: Hapishanelerde 4.000 yasa dışı mahkûm
ÖZEL HABER | Belçika'nın görmezden geldiği gerçek: Hapishanelerde 4.000 yasa dışı mahkûm

ÖZEL HABER | Belçika'nın görmezden geldiği gerçek: Hapishanelerde 4.000 yasa dışı mahkûm

Belçika hapishanelerindeki aşırı doluluk ciddi bir krize dönüşürken, Adalet Bakanı Annelies Verlinden çözüm için radikal adımlar attıklarını açıkladı. Verlinden, 4.000’e yakın yasa dışı mahkûmun sınır dışı edileceğini duyurdu.

Adalet Bakanı Annelies Verlinden ilk kez bu kadar net konuştu: “Bu insanları ülkelerine geri göndereceğiz.”

Belçika'nın cezaevi sistemi uzun süredir alarm veriyor. Aşırı kalabalık, yetersiz altyapı ve yıllardır ertelenen yapısal reformlar artık sürdürülemez bir noktaya ulaştı. Federal Adalet Bakanı Annelies Verlinden ise bu kriz karşısında alışılmadık bir netlikte konuştu: “Yasa dışı olarak ülkede bulunan yaklaşık 4.000 mahkûmu geri göndermek istiyoruz.” Ancak sorun bundan çok daha derin.

 

Kapsayan değil bastıran bir sistem

Resmî verilere göre Belçika hapishanelerinde hâlihazırda yaklaşık 12.000’den fazla mahkûm bulunuyor. Bunların 4.000 kadarı Belçika’da yasa dışı olarak ikamet eden yabancılardan oluşuyor. Yani neredeyse her üç mahkûmdan biri aslında yasal olarak bu ülkede bulunmaması gereken biri.


Peki bu insanlar neden burada tutulmaya devam ediyor?

Yıllardır devam eden diplomatik yetersizlikler, geri kabul anlaşmalarının eksikliği ve birçok ülkenin vatandaşlarını kabul etmemesi nedeniyle bu dosyalar adeta sistemin içinde kilitli kalmış durumda. Şimdi Verlinden bu kilidi açmayı vaat ediyor. “Geçmişte de birçok bakan bunu istedi ama kimse başaramadı. Biz ilk adımı attık. Fas’la yapılan anlaşma sayesinde geçen yıl 132 mahkûm ülkelerine geri gönderildi. Bu örnek bize bunun mümkün olduğunu gösteriyor.”

 

Yap-boz politikası: Konteyner hücreler ve eski cezaevleri

Ancak sadece yasa dışı mahkûmlar değil, genel tablo da vahim. Yetersiz kapasite nedeniyle Paskalya anlaşması kapsamında kapatılması planlanan üç eski cezaevi açık kalmaya devam edecek. Ayrıca hükümet acil çözüm olarak 500 adet konteyner hücre inşa etmeye karar verdi. Uzmanlara göre bu tür önlemler “panik refleksiyle alınmış geçici çözümler.” Asıl ihtiyaç, ceza sisteminin önleyici, onarıcı ve rehabilite edici bir modele evrilmesi. Oysa bugün gelinen noktada sadece “yer açmak” ön planda.

 

Görmezden gelinen 1.000 kişi: Akıl hastaları cezaevinde

Verlinden’in değindiği bir diğer çarpıcı gerçek de cezaevlerinde tutulan yaklaşık 1.000 akıl hastası. Bu kişiler suç işlemiş olsa da aslen birer hasta ve tedaviye ihtiyaçları var. Ancak psikiyatri merkezlerinin doluluğu, personel yetersizliği ve yerel yönetimler arasındaki koordinasyon eksikliği nedeniyle bu bireyler yıllardır cezaevinde tutuluyor. “Bu sadece Adalet Bakanlığı’nın değil, Sağlık Bakanlığı’nın da sorumluluğunda,” diyor Verlinden.
“Cezaevleri hastane değildir. Bu insanlara uygun tıbbi bakım sağlanmak zorunda.”

 

Peki gerçekten geri gönderilebilecekler mi?

Teoride çok net görünen bu planın uygulamada ne kadar işe yarayacağı belirsiz. Geri gönderilecek kişilerin vatandaşı olduğu ülkelerle güçlü diplomatik ilişkiler ve etkili geri kabul anlaşmaları gerekiyor. Ancak birçok ülke, Belçika’dan dönen kişileri kabul etmek istemiyor ya da süreci bürokratik nedenlerle kilitliyor. Belçika'nın 2024 yılı itibariyle sadece 132 kişiyi sınır dışı edebilmiş olması, geri kalan 3.800 kişi için bu sürecin ne kadar zorlu olacağının da göstergesi. Ayrıca insan hakları örgütleri, sınır dışı edilen kişilerin geldikleri ülkelerde kötü muamele görebileceklerini belirterek bazı vakalarda geri gönderme işlemlerine karşı dava açıyor.

 

Geri gönderme çözüm mü, kaçış mı?

Bakan Verlinden’in kararlılığı, siyasi olarak puan kazandırsa da, sorunun derinine inmekten ziyade yüzeysel bir çözüm sunuyor olabilir. Zira ortada yapısal bir kriz varken, sadece yabancı mahkûmların gönderilmesiyle sorunun ortadan kalkması mümkün değil.

Bu gelişmeler ışığında şu sorular hâlâ yanıt bekliyor:

  • Cezaevi sistemi uzun vadede nasıl yeniden yapılandırılacak?

  • Geri gönderme süreci, insan haklarıyla nasıl dengelenecek?

  • Sağlık sistemi, cezaevindeki ruh sağlığı problemlerine çözüm üretebilecek mi?

Adalet Bakanı'nın net konuşmalarıyla bir dönüm noktasına gelinmiş olabilir. Ancak şimdi gözler uygulamada: Belçika bu kez sözlerini yerine getirebilecek mi, yoksa bu da önceki vaatler gibi mi kalacak?

Halil Uygun

Etiketler:





Bu site çerez kullanıyor. Siteye göz atmaya devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Şartlar ve Koşullar