AB’den İsrail’e yaptırım yok: Ortaklık anlaşması yürürlükte kalmaya devam ediyor
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Gazze’deki ağır insan hakları ihlallerine rağmen İsrail’e yönelik on olası yaptırımı değerlendirdi ancak hiçbirini kabul etmedi. Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması yönündeki çağrılar sonuçsuz kaldı.
AB’den İsrail’e yaptırım yok: Ortaklık anlaşması yürürlükte kalmaya devam ediyor
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Gazze’deki ağır insan hakları ihlallerine rağmen İsrail’e yönelik on olası yaptırımı değerlendirdi ancak hiçbirini kabul etmedi. Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması yönündeki çağrılar sonuçsuz kaldı.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Konseyi toplantısında, Gazze’deki çatışmalar sırasında yaşanan ciddi insan hakları ihlallerine rağmen İsrail’e karşı herhangi bir yaptırım uygulanması yönünde karar alınmadı. Bu gelişmeyle birlikte, AB ile İsrail arasındaki siyasi ve ekonomik iş birliğini düzenleyen Ortaklık Anlaşması yürürlükte kalmaya devam ediyor. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, toplantı öncesinde yaptığı sunumda, İsrail’in uluslararası hukuka aykırı eylemleri nedeniyle AB’nin elindeki yaptırım mekanizmalarını harekete geçirmesi gerektiğini belirtti. Kallas, özellikle Ortaklık Anlaşması’nın insan haklarına saygıyı temel şart olarak öngördüğünü ve mevcut durumda bu şartın karşılanmadığını vurguladı. Ancak diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, AB üye ülkeleri arasında konuyla ilgili derin görüş ayrılıkları bulunduğu için yaptırımlar konusunda ilerleme sağlanamadı. Kallas’ın gündeme getirdiği ve ticareti de etkileyebilecek on farklı yaptırım seçeneği, üye ülkelerin ortak kararına bağlanamadı.
Siyasi çekinceler ve üye devletlerin tutumu
Konseydeki diplomatik müzakerelerde özellikle Almanya ve İtalya gibi ülkelerin İsrail’le ilişkilerin korunması gerektiğini savunduğu, yaptırımların bölgedeki çatışmayı sonlandırmayacağı ve AB’nin rolünü zayıflatacağı yönünde itirazlar dile getirdiği öğrenildi. Konseyde yer alan üst düzey bir diplomat, “Bazı ülkeler için Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması, yalnızca sembolik bir adım olarak görülüyor ve bunun sahadaki durumu değiştirmeyeceği düşünülüyor” ifadelerini kullandı. AB’nin hazırladığı resmi raporlarda ise İsrail’in uluslararası hukuk ve savaş hukuku kurallarını ihlal ettiği açık bir şekilde belirtilmiş durumda. Gazze’de bugüne kadar 58 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği bilgisi paylaşıldı. Ancak buna rağmen AB içinde yaptırımlar konusunda siyasi irade oluşmadı.
Belçika’dan farklı sinyaller
Belçika’da koalisyon ortakları arasında da konuya ilişkin görüş ayrılığı göze çarptı. Dışişleri Bakanı Maxime Prévot’nun (Les Engagés) partisi, İsrail’e karşı daha sert bir tutum alınmasını talep etti ancak hükümet içinde yeterli destek bulamadı. Belçika Başbakanı Bart De Wever (N-VA) yaptığı açıklamada, Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınmasının “Gazze’deki insani durum üzerinde kayda değer bir etkisinin olmayacağını” söyledi. De Wever’in bu açıklaması, federal hükümetin yaptırım seçeneğine sıcak bakmadığını ortaya koydu. MR partisi de bu görüşe destek verirken, Flaman tarafındaki Vooruit ve CD&V ise yaptırım seçeneğinin yeniden değerlendirilmesini savundu. CD&V’den yapılan yazılı açıklamada, “Kallas’ın önerilerinin arkasında yeterli sayıda ülke toplayamayacağı en başından belliydi” ifadesine yer verildi.
“Yaptırımlar hâlâ masada”
Kallas, yaptığı basın açıklamasında, değerlendirilen yaptırımların tamamen rafa kaldırılmadığını, ancak uygulanabilmesi için üye devletler arasında güçlü bir siyasi uzlaşının şart olduğunu belirtti. Kallas, “Yaptırımlar masadan kalkmış değil. Bu paket, İsrail’e yönelik bir gözdağı niteliği taşımaya devam ediyor” dedi. Ayrıca Kallas, AB’nin İsrail’in insani yardım koridorlarını açık tutması ve Gazze’ye daha fazla yardım ulaştırması için diplomatik baskı kurduğunu savundu. Ancak bölgedeki bağımsız gözlemciler, insani yardımların sınırlı kaldığını ve çatışmalarda sivil kayıpların artmaya devam ettiğini ifade ediyor.
Derin bölünmüşlük sürüyor
Avrupa Birliği’nin İsrail’e yönelik politika belirleme süreci, üye devletlerin farklı tarihsel ve siyasi pozisyonları nedeniyle bir kez daha çıkmaza girmiş görünüyor. Ortak bir yaptırım kararı alınamadığı için AB’nin dış politika etkinliğine yönelik eleştiriler artarken, insan hakları örgütleri ve bazı Avrupa parlamenterleri, Konsey’i daha somut adımlar atmaya çağırıyor. Yetkililer, Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınmasının veya kısıtlı yaptırımların ilerleyen dönemlerde yeniden gündeme gelebileceğini belirtiyor. Ancak mevcut tablo, Avrupa’nın İsrail’e karşı kısa vadede ciddi ve bağlayıcı bir adım atmayacağını net şekilde ortaya koyuyor.
Halil Uygun