Anvers Türkspor’a ligden çıkarma şoku kısmen kaldırıldı: Kulüp sezon sonuna kadar seyircisiz oynayacak
Anvers temsilcisi, taraftar olayları nedeniyle önce ligden atıldı; yapılan itiraz sonrası ceza seyircisiz oynama ve para cezasına çevrildi
Anvers Türkspor’a ligden çıkarma şoku kısmen kaldırıldı: Kulüp sezon sonuna kadar seyircisiz oynayacak
Anvers temsilcisi, taraftar olayları nedeniyle önce ligden atıldı; yapılan itiraz sonrası ceza seyircisiz oynama ve para cezasına çevrildi
Belçika’nın Anvers eyaletinde 3 Provinciale amatör kümede faaliyet gösteren Anvers Türkspor futbol kulübünün, taraftarlarının neden olduğu saha olayları sebebiyle aldığı ligden çıkarılma cezası, yapılan itirazın ardından değiştirildi. Voetbal Vlaanderen’ın ilk etapta verdiği en ağır yaptırım iptal edilirken, kulübün sezon sonuna kadar tüm iç saha maçlarını seyircisiz oynayacağı ve 600 euro para cezası ödeyeceği açıklandı.
Olayların Geçmişi: Taraftar Üçüncü Kez Sahaya Girdi
Disiplin süreci, Anvers Türkspor ile Zwijndrecht arasında oynanan karşılaşmanın ardından taraftarların sahaya girmesiyle başladı. Maç bitiminde tribünden inen bazı taraftarların hakemi korumaya çalışan saha görevlisiyle kavga etmesi üzerine Voetbal Vlaanderen tarafından soruşturma başlatıldı.
Disiplin kurulu, olayın sezon boyunca taraftarların sahaya üçüncü kez izinsiz girmesi olarak değerlendirilmesi nedeniyle kulübe en ağır yaptırımı, yani ligden çıkarılma cezasını verdi.
İtiraz Sonrası Karar Değişti: “Ceza Sorunu Çıkaranlara Yöneldi”
Anvers Türkspor’un itirazı üzerine dosyayı yeniden değerlendiren Voetbal Vlaanderen İtiraz Komitesi, ligden atma kararını geri çekti. Komite, kulübün:
- Sezon sonuna kadar tüm iç saha maçlarını seyircisiz oynamasına,
- Toplam 600 Euro para cezasına (200 Euro’luk kısmı ertelenmiş),
hükmetti.
Voetbal Vlaanderen sözcüsü Nand De Klerck, kararın değişmesinin gerekçesini şöyle açıkladı: “İlk aşamada mümkün olan en ağır ceza verildi. Bu güçlü bir mesajdı ancak pek çok genç oyuncu ve ebeveyni de cezalandırmış olacaktı. Yeni karar, sorunu bizzat çıkaran kişilere yöneldiği için daha dengeli.”
Diğer Kulüplere Uyarı: “Bu Davranışlar Ceza Getirir”
De Klerck, kararın tüm amatör ve yerel lig kulüplerine açık bir mesaj olduğunu da vurguladı: “Bu, diğer kulüpler için de bir işaret olsun. Sahada ve saha kenarında bu tür davranışlar kabul edilemez. İşler kontrolden çıktığında çok ağır yaptırımlar uygulanabilir.”
Halil Uygun
“Editör Notu”
Evet, Anvers Türkspor'un (FC Turk Sport Antwerpen) yaşadığı ceza süreci gerçekten üzücü ve tartışmalı bir konu. Önce olayı kısaca özetleyeyim ki bağlam net olsun: Kulüp, Zwijndrecht maçından sonra taraftarların sahaya inip saha delegesini (hakemi korurken) darp etmesi nedeniyle disiplin kuruluna sevk edildi. Bu, sezon içindeki üçüncü benzer olayları (sahaya izinsiz giriş) olduğu için, Voetbal Vlaanderen Disiplin Kurulu başlangıçta kulübün ligden tamamen çıkarılmasına (schrapping, yani men/expulsion) karar verdi. Kulüp itiraz etti ve Temyiz Kurulu, bu cezayı kısmen kaldırarak sezon sonuna kadar ilk takım maçlarının seyircisiz (achter gesloten deuren) oynanmasına ve 600 avro para cezasına (200'ü ertelenmiş) indirdi. Nedeni ise, tam men cezasının masum genç futbolcuları ve ailelerini etkilememesi, ama yine de ciddi bir uyarı sinyali vermesi olarak açıklandı – "heethoofden" (sahaya giren yani sorunlu taraftarlar) kulüpten uzaklaştırılmış bile.
Şimdi "Ligden çıkarma yerine men edilecek olması daha anlamlı olmaz mıydı?" Burada "ligden çıkarma"yı başlangıçtaki expulsion (men) olarak yorumluyorsam, evet, tam men cezası muhtemelen daha caydırıcı ve anlamlı bir yaptırım olurdu. Çünkü seyircisiz oynama, kulübün gelirini ve motivasyonunu etkilese de, asıl sorunlu taraftar grubunu (ki saldırganlık gibi şiddet olaylarında ana etken) tam anlamıyla dışlamıyor – sadece maçı izlemelerini engelliyor, ama kulübün genel kültürünü değiştirmeye yetmeyebilir. Men cezası ise, federasyonun "şiddete sıfır tolerans" mesajını netleştirir, benzer olayları önler ve belki de kulübü iç reform yapmaya zorlardı (örneğin, taraftar yönetimi eğitimleri veya sıkı güvenlik protokolleri). Ancak federasyonun yumuşak yaklaşımı da anlaşılır: Alt liglerdeki küçük kulüpler için tam men, kapanma riski taşır ve gençlerin sporunu elinden alır – bu da sporun "eğitim ve entegrasyon" amacına ters düşer. Sonuçta, denge arayışı yapılmış oldu.

