Belçika’da vatandaşlık krizi büyüyor: Filistinli çocukların vatandaşlıkları geri alınıyor
DVZ’nin belediyelere gönderdiği talimatla onlarca Filistinli ailenin çocuk vatandaşlığı iptal edildi. En az 44 aile hukuki belirsizlik içinde; uzmanlar yüzlerce çocuğun risk altında olduğunu söylüyor. Sivil toplum, “Çocukların hakları siyasi tartışmalara kurban edilemez” diye uyarıyor.
Belçika’da vatandaşlık krizi büyüyor: Filistinli çocukların vatandaşlıkları geri alınıyor
DVZ’nin belediyelere gönderdiği talimatla onlarca Filistinli ailenin çocuk vatandaşlığı iptal edildi. En az 44 aile hukuki belirsizlik içinde; uzmanlar yüzlerce çocuğun risk altında olduğunu söylüyor. Sivil toplum, “Çocukların hakları siyasi tartışmalara kurban edilemez” diye uyarıyor.
Belçika, Filistin kökenli ailelerle ilgili ciddi bir vatandaşlık krizinin içine girdi. Ülkede, Filistinli ebeveynlerden Belçika’da doğan çocukların vatandaşlıkları tek tek geri alınmaya başlandı. Federal Göç Merkezi (Myria) ile çocuk hakları kurumlarının yayımladığı rapor, en az 44 ailenin “tam hukuki belirsizlik” yaşadığını ortaya koydu. Federal Ombudsman(Federal Kamu Denetiçisi) ise bu sayının 130’a kadar çıkabileceği uyarısında bulunuyor.
Krizin fitili, Yabancılar İşleri Servisi’nin (DVZ) Ağustos 2023’ten bu yana belediyelere gönderdiği talimatla ateşlendi. DVZ, Filistinli ebeveynlerin aile birleşimi sürecinde “istismar amaçlı çocuk sahibi olduğu” iddiasıyla, belediyelerden daha önce verilen vatandaşlık belgelerinin yeniden gözden geçirilmesini istedi. Bazı belediyeler uygulamayı hayata geçirirken, bazıları “yasaya aykırı” buldu.
Belediyelerde Kriz: Kimi Uyguluyor, Kimi Reddediyor
DVZ’nin talepleri özellikle Anvers, Limburg, Brüksel, Liege ve Doğu Flandre bölgelerinde uygulamaya kondu. Ailelere çocuklarının “Belçika vatandaşlığını kaybedeceği” tebligatları gönderilmeye başlandı. Ancak Brüksel’de Koekelberg ve Elsene belediyeleri talimatı uygulamayı açıkça reddetti.
Koekelberg Belediye Başkanı Ahmed Laaouej: “DVZ bu konuda yetkili değildir. Talimatın hiçbir yasal dayanağı yoktur.”
Belediyelerin bu ayrışması, ailelerin oturum haklarından çocuklarının geleceğine kadar birçok konuda belirsizliğe neden olmuş durumda.
Yasal Tartışmanın Kalbi: Filistinliler Vatansız mı Değil mi?
Belçika yasaları, aksi halde vatansız kalacak çocuklara otomatik olarak vatandaşlık verilmesini öngörüyor. Filistin’in tam anlamıyla tanınmış bir devlet olmaması nedeniyle yıllarca birçok belediye, Filistinli ebeveynleri vatansız kabul ederek çocuklarına doğrudan vatandaşlık vermişti.
DVZ ise son dönemde bu uygulamanın “aile birleşimi hakkını kötüye kullanmak için” bilinçli olarak suistimal edildiğini öne sürüyor.
DVZ sözcüsü: “AB ülkelerindeki Filistinlilerin, Belçika vatandaşlığı üzerinden aile birleşimi hakkı elde etmek için burada çocuk sahibi olduklarını gözlemliyoruz.”
Bu iddia, insan hakları örgütleri tarafından “kanıtsız ve çocukları mağdur eden bir yaklaşım” olarak nitelendiriliyor.
Aileler Şokta: “Kızım 2 yaşında, bir gecede vatansız oldu”
Vatandaşlığı iptal edilen aileler arasında büyük bir kaygı hâkim. Anvers'te yaşayan Hani Abuamer, 2 yaşındaki kızı Sarah’ın vatandaşlığının iptal edildiğini öğrendiğinde yaşadığı şoku şöyle anlatıyor: “Absürt. Böyle bir mektup almayı aklımdan bile geçirmezdim. Kızım burada doğdu, burada büyüyor. Bir sabah uyandık ve artık Belçikalı olmadığı söylendi.”
Benzer durumda en az 44 aile hukuki mücadele veriyor. Çocukların vatandaşlıklarının iptali, ebeveynlerin oturum haklarını da doğrudan tehlikeye sokuyor. Gazze’deki savaş nedeniyle ülkesine dönemeyecek durumda olan Filistinli aileler için, bu durum çıkmaz bir hal almış durumda.
Siyaset Ayağa Kalktı: Devlet Bakanına Sert Uyarı
DVZ’nin uygulaması, federal siyasette de büyük tepki gördü. Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter: “Savaş zamanında Filistinli çocukların statüleriyle oynayamazsınız. Çocuğun üstün yararı, her idari kararın üstündedir.”
Federal Ombudsman ise DVZ’yi, “yerel yönetim yetkilerine müdahale etmek ve çocukları vatansız bırakma riski oluşturmak” nedeniyle sert şekilde eleştirdi. Muhalefet partileri konunun federal parlamentonun gündemine taşınacağını açıkladı.
Hukuki Kaos Derinleşiyor
Konunun karmaşık hale gelmesinin büyük nedeni, Belçika mahkemelerinin Filistin vatandaşlığıyla ilgili çelişkili kararlar vermesi.
Bazı mahkemeler Filistinlileri vatansız sayarken, bazıları “Filistin kimliğinin geçerli bir vatandaşlık” olduğuna hükmediyor. Bu nedenle her belediye farklı uygulama yapıyor, her aile farklı hukuki süreçten geçiyor.
Myria’nın değerlendirmesi: “Belçika’da doğan çocukların geleceği, bürokratik yorum farklılıklarına bırakılamaz. Derhal açık ve tek bir yasal çerçeve oluşturulmalıdır.”
Aileler Belirsizlik İçinde, Kriz Derinleşiyor
Belçika’da Filistinli aileleri ilgilendiren bu karar, çocuk hakları, belediyelerin yetkileri ve göç politikalarının doğrultusu açısından ülkenin en tartışmalı başlıklarından biri haline geldi. Koekelberg ve Elsene gibi belediyelerin direnişi, ailelere umut ışığı olurken, onlarca aile mahkemelerde adalet aramayı sürdürüyor.
Belçika’nın önünde şimdi kritik bir soru var: “Devlet, savaş ortamından kaçan Filistinli çocuklara kapı mı açacak, yoksa kapıları kapatıp onları vatansız mı bırakacak?”
Halil Uygun

